"Sarhoş gözlüğü" takan, sadece siyasiler mi?
Muğla Emniyet Müdürlüğü, Trafik Haftası kapsamında Cumhuriyet meydanında düzenlenen etkinlikte, alkolün zararlarını anlatmak için katılımcılara "Sarhoş gözlüğü" olarak...
Muğla Emniyet Müdürlüğü, Trafik Haftası kapsamında Cumhuriyet meydanında düzenlenen etkinlikte, alkolün zararlarını anlatmak için katılımcılara "Sarhoş gözlüğü" olarak adlandırılan özel bir gözlük dağıttı. Protokol mensuplarından, polisler ve vatandaşlardan penaltı atışı yapması istendi. Gözlükle atış yapanlar, topa vurmakta zorlandı, birçok kişi topun yerini dahi bulamazken, kimisi de topa vuramayarak olduğu yerde sendeledi.
Yine vatandaşların bindiği ve bir düzenekle sabitlenen otomobile takla attırıldı. Emniyet kemeri takanların fazla zorlanmadığı, takmayanların ters dönen araçta büyük güçlük yaşadığı görüldü.
***
Bu uygulamayla ilgili haberi okuyunca, insanın aklına Türkiye'yi yöneten siyasi kadroların da "sarhoş gözlüğü" takıp takmadığı geliyor.
Zira Türkiye, özellikle dış politikada yalpalıyor! Bu yalpalanma, bazen 24 saat bazen bir hafta bazen bir ay bazen de bir yıl içinde yaşanıyor.
Meselâ, önce "NATO'nun ne işi var Libya'da?" diyorsunuz, ertesi gün Libya'yı bombalayan uçaklara karargâh oluyorsunuz!
Önce "Kardeşim Esad" diyorsunuz, ortak bakanlar kurulu toplantısı düzenliyorsunuz, sınırları kaldıracak oluyorsunuz, bir yıl sonra Suriye'de iç savaş çıkarmak için dünyanın dört bir tarafından gönderilen teröristleri Suriye'ye sokuyorsunuz, silahlı gruplara eğitim ve lojistik destek veriyorsunuz, Esad, "Katil Esed" oluyor.
Irak'ta terörist kabul edilen bir kişiye ev sahipliği yapıyorsunuz ama Irak'ta Peşmerge'yi eğitmek için askeri kamp kuruyorsunuz!