Ah Eylül! Ah Leyla!
Eylül'ümüz gitti, Leyla'mız gitti... Ufuk'tan haber yok...Hiç etrafınıza baktınız mı? Küçük şehirler bir nebze de, büyük şehirlerde, anneler, babalar, dedeler, neneler, çocuklarının ellerinden...
Eylül'ümüz gitti, Leyla'mız gitti... Ufuk'tan haber yok...
Hiç etrafınıza baktınız mı? Küçük şehirler bir nebze de, büyük şehirlerde, anneler, babalar, dedeler, neneler, çocuklarının ellerinden tutmuşlar okula götürüyorlar. Okulların dağılma saatlerinde neredeyse öğrenciler kadar veliler var.
İnsanın korkusu insandan! Ya çocuğumuzun başına bir şey gelirse?
Biz küçüklüğümüzde Ayla'yı bilirdik. Kaçırılmıştı. Günlerce, aylarca, yıllarca arandı. Bulunamadı. Ve hâlâ konuşulur. Girin, Ayla'nın hikâyesini okuyun. O tarihlerden bugünlere gelince, artık kaybolan, katledilen, cinsî sapıkların elinde heder olan binlercesinden, on binlercesinden, bahsediyoruz. Hepimizin yüreği yangın yeri.
Zâlim olmasa, mazlum olur mu?
İyilikleri bilmek için, kötülükleri bilmek gerekir. Kötüler hep vardır. Önce tedbir. Tedbir kötülere karşı alınacak; ama kötülerin ıslahı da şart. Islah etme de bir tedbirdir.