Ahmet Turan Alkan'ın mektubu
Mahpus Ahmet Turan Alkan'dan iki mektup geldi. Biri bana hitaben yazılmış, diğeri genel.Yazarların, gazetecilerin hapsedilmesine karşı çok yazdım. En son üç ismi örnek olarak verdim: Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Mehmet...
Mahpus Ahmet Turan Alkan'dan iki mektup geldi. Biri bana hitaben yazılmış, diğeri genel.
Yazarların, gazetecilerin hapsedilmesine karşı çok yazdım. En son üç ismi örnek olarak verdim: Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Mehmet Altan... Her biri bir başka kulvardan. İlki "İslâmcılık"tan, ikincisi "Ülkücü Hareket"ten, üçüncüsü, "solculuk"tan. Üçü de Fethullahçılığa destekle(!) suçlanıp içeri atıldılar.
Ali Bulaç ve Mehmet Altan serbest bırakıldı. Sıra Ahmet Turan Alkan'da. İnşallah çıkacak.
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri arkadaşımız, 14 Mayıs 2018 günü Yeniçağ'daki köşesinde, "Ahmet Turan Alkan'dan FETÖ'cü olur mu?" başlıklı yazısında Alkan'ın kendisine gönderdiği mektuptan bahsetmiş ve onun şu cümlesini vermişti: "Öyle bir damga yedik ki FETÖ'cü diye... Ben 20 yıldır yazdım. Zaman gazetesinin yazarıyım. Kayyum gelinceye kadar da yazdım. İnandığım şeyleri yazdım. Ne Erdoğan'a ne Gülen'e angajmanım yoktur. Bununla onur duyuyorum."
Özcan Yeniçeri'nin yazısında A. T. Alkan'ın çalışmaları hakkında bilgi de var. Bunlara girmeyeceğim.
A. T. Alkan'la iki defa karşılaştım. Birincisi 1980 öncesinde, Ankara'da Divan dergisi toplantısında. Sanırım o talebeydi. Ben ise yeni bitirmiş, İstanbul'a geçmiştim. Muhtemelen Yağmur Tunalı beni, bir Ankara geçişimde -Yerköy'e Ankara üzerinden gidilir- toplantıya götürmüştü. Beşir Ayvazoğlu yanılmıyorsam o toplantıdan sonra derginin yönetimini üzerine aldı. A. T. Alkan'la ikinci karşılaşmam İSAM Kütüphanesi'nde... Bir yabancı kelimeyi okumada zorlanmıştım. Yanımdan geçen Ahmet Turan Bey'e gösterdim. İkimiz kafa kafaya verdik ama netice alamadık.