AKP'de yol arayışı
Daha önce Ak Parti'nin kurucuları ve emek verenleri partilerine sahip çıkmaları gerekir, diye yazmıştım.Ak Parti'nin arınması için üzerindeki şaibeler izale edilmelidir.Ak Parti kitlelerin umudu oldu. İlk yıllarda...
Daha önce Ak Parti'nin kurucuları ve emek verenleri partilerine sahip çıkmaları gerekir, diye yazmıştım.Ak Parti'nin arınması için üzerindeki şaibeler izale edilmelidir.Ak Parti kitlelerin umudu oldu. İlk yıllarda umutlarını da boşa çıkarmadı. Hemen herkese kapılarını açtı ama Cemaat'e/cemaatlere fazla fazla açtı. Sonra baktık müteahhitlere de fazla fazla açmış. Sonra baktık, yanardönerler de partiye tünemişler.İşte geldiğimiz yer... Ak Parti, bakmayın siz oylarının yüzde 38-40'ta görünmesine, aslında can çekişiyor. Kesinlikle inişte...Umut veren bir parti görüntüsünden çok uzaklar. CHP atakta ama AKP'ye oy verenler CHP'ye hep mesafeli durmuşlardır; hemen hiç oy geçmez.Şu anda CHP, Türkiye'nin hak ve hukukunun, adaletinin peşinde... Hepimiz alkışlıyoruz. "Hak, hukuk, adalet" deyince kimsenin itirazı olamaz.CHP, önce halkın dertleri için umut olmalıdır. Başta ekonomik kaygı geliyor... Sonra terör...CHP, ekonomik kaygıları giderecek program ortaya koymalı ve umut vermelidir. Ya terör? Kabul etsinler ki, içlerinde bölücü ve aşırı sol örgütlerle dirsek temasında olanlar çok hareketliler. Bunların kulaklarını da bükemezler. Önümüzdeki seçimlerde nasıl tedbir alacaklarını düşünmeleri lâzım. Halk, bu "tedbir"i şimdiden bilmelidir.Diğerlerinde bir ışık göremeyen insanlarımız, Ak Parti'nin yönetimini ellerinde tutanların anlık göz boyamalarına kanarak bu partiye yönelebilirler. Ama Türkiye, belini bir daha doğrultamayacak bir çöküntüye girebilir.Aklı başında, ülkesini düşünen Ak Parti kurucuları ve emek verenler, vakit kaybetmeksizin ortaya çıkmalılar. Ak Parti'nin birilerinin menfaat basamağı olmadığını göstermeliler. Halk, "şaibeliler"den hesap sorulmasını bekliyor. Hesap sormak için kapıları aralamalılar.Ma'zûl (azledilmiş) başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, önceki gün Konyalılara hitap ederken çok çok mühim şeyler söyledi. Rıza Sarraf davasını kastederek "Hesap sorulmalıdır." dedi."Devletimizin izzeti ve itibarı anlamında yapılan her komplo karşısında dimdik dururken adaleti ve ahlâkı hâkim kılmak zorundayız. (...) Rıza Zarrab başta olmak üzere bu ateş çemberindeki ülkenin düştüğü zor şartlarda kim kendi çıkarını düşünmüşse, kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuş ve elde etmişse onlardan da hesap sorulmalıdır. (...) Mücadele yürütürken eğer Türkiye'de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara'dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir."Davutoğlu'nun bu sözleri kimleri rahatsız edeceğini bilmeden konuştuğunu düşünemeyiz.Yakın zamanda Abdullah Gül'ün: "Evin içi dediğimde sağlam bir siyasi yapı, kuvvetler ayrılığına bağlı demokratik bir sistem, hukukun evrensel şekilde eşit uygulandığı bir hukuk düzeni, güven veren, ayrım yapmadan sadece haklı ve haksız ayrımı yapan temel hak ve özgürlüklerin evrensel anlamda garanti altına alındığı bir ülke kastediyorum." demesi ne manaya gelir?Ak Partililer, her iki eski başbakanın, cumhurbaşkanının kime söz dokundurduğunu biliyorlar.Tekrar söylüyorum... Ak Parti umut olabilmek için arınmalıdır.