Anadolu fethi üzerine bir düşünelim
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun 1971'de, Malazgirt Zaferi'nin 900'üncü yıldönümü münasebetiyle yazdığı şiiri bilirsiniz: "Malazgirt Marşı".Türk'ün tefekkürünü, emelini yalın...
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun 1971'de, Malazgirt Zaferi'nin 900'üncü yıldönümü münasebetiyle yazdığı şiiri bilirsiniz: "Malazgirt Marşı".Türk'ün tefekkürünü, emelini yalın kelimelerle öyle bir anlatmıştır ki, "Aylardan Ağustos, günlerden Cuma / Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a / Bozkurtlar ordusu geçti hücuma // Yeni bir şevk ile gürledi gökler / Ya Allah... Bismillah... Allahuekber" diye başlayan şiiri okuyup bitirdiğinizde, eski zamandan yeni zamana adım adım geldiğiniz hissediyor, Anadolu'da olmanın manasını kavrıyorsunuz.Yeni Edebiyat sahasında çalışanlarımız, N. Y. Gençosmanoğlu'nu ihmal etmişler gibi geliyor. Birinci Yenicilerin, İkinci Yenicilerin absürtlüklerini ciltlerce tahlil edenler, derin mana yüklü sade kelimelerle şiir kuranları bile bile ihmal etmişlerdir. İdeolojik sapmanın da bunda elbette rolü vardır. İlme ideolojik tercihler girerse hakikat örtülür.Gençosmanoğlu, 21 Ağustos 1992 tarihinde bir cuma günü 63 yaşında hayata veda etti. Bu vesileyle büyük destan şairimizi andık.Dün de Malazgirt Zaferi'nin 946'ncı yıldönümüydü.Türk ordusunu zafere götüren Sultan Alparslan'dır. Savaş üzerinde durmayacağım. Anadolu'nun kapısı açılıyor... Türkler bu kapıdan girerek