Azrail ister kal ister gel demiş!
Cemaatlerin bir ekran yüzü var... "Cübbeli" namıyla maruf. Okunmuş terlik falan da satıyor! (Allah akıl fikir versin!)Bu kişiyi eğlenmek için mi dinlemeye gidiyorlar, yoksa feyiz almak için mi? İsmail Ağa Cemaati'nin şeyhi...
Cemaatlerin bir ekran yüzü var... "Cübbeli" namıyla maruf. Okunmuş terlik falan da satıyor! (Allah akıl fikir versin!)
Bu kişiyi eğlenmek için mi dinlemeye gidiyorlar, yoksa feyiz almak için mi? İsmail Ağa Cemaati'nin şeyhi, Cübbeli'nin de şeyhi oluyor. Ağır rahatsızlanmış. Şimdi iyiymiş. Cübbeli, arada bir içinden çıktığı cemaatinde bile tenkit edilir. Belki yaranmak için belki samimi, şeyhinin "kerametiyle" övünüyor:
"Birisi gördü zuhuratta Azrail geldi efendi hazretlerine, çok sene oldu 15 sene. Efendim alacak [canını]. Efendi Hazretleri böyle yaptı: 'Ben şimdi gelmek istemiyorum.' Olur mu bu, olur. Çünkü hadiste diyor ki: 'Her peygambere ne verildi, muayyenlik verildi. Ne demek? İster gel, ister kal. Velilere de böyle denildi bütün evliyanın ittifakı var."
(Muayyen: Görülmüş olan; kesin belli olan; tayin ve tespit olunmuş.)
Peygambere verilen velilere de verilmiş. ("Evliya" ve "velî" Türkçede aynı manada tekli kullanılır. "Evliya", "velî"nin çokluğudur.)
Cübbeli'nin dediğine bakılırsa, Azrail ile "Şeyh Efendi" pazarlık yapıyor! Azrail geldiğinde, "İşim gücüm var. Şimdi sırası mı canımı almanın!" demiş oluyor. Allah bilir, Cübbeli daha ileriye gidecekti. Ak Parti yeni iktidara geçmişti; "Partimizin mürüvvetini de görmem lâzım!" dediğini de söyleyecekti!