Dilimiz ve tasfiyecilik
19. yüzyılın sonlarında, 20. yüzyılın başlarında Türk'e dönüş harekâtında dilin tasfiye, harflerin ıslahı da sık sık tartışılmıştır. Burada sadece Türk Yurdu...
19. yüzyılın sonlarında, 20. yüzyılın başlarında Türk'e dönüş harekâtında dilin tasfiye, harflerin ıslahı da sık sık tartışılmıştır. Burada sadece Türk Yurdu dergisindeki tartışmaları sıralasam, günlerce yazmam gerek. Ama bir şey yapacağım... Zaman zaman bu derginin ilk sayısından itibaren dille ilgili tartışmaları, hususiyetle araştırıcılara kolaylık olsun diye, yeri geldikçe, internette, köşemin altına alacağım. Derginin tamamını çevirdik ama ulaşılması zor. Hemen her ilimizde üniversiteler açıldı. Kaçında kütüphane var ve var olan kütüphanelerin hepsinde bulabilecek misiniz? Benim bildiğim, zamanında Kültür Bakanlığı bile Türk Yurdu'nun 17 ciltlik takımından sadece 80 takım almış. Bir dönemi aydınlatacak bu tür yayınlara "devlet"in ihtimam göstermesi gerek. Dergâh'ı, Resimli Kitap'ı yayınladık. Keza Sıratımüstakim peyder pey yayınlanıyor. Bizim çalışmamız üstelik devletin bir kuruluşu TTK'dan çıktı.
Türkçemizin hâline dönelim...
Prof. Dr. Hamza Zülfikar'ın Türk Dili dergisinin Eylül 2017 sayısındaki "Türkçenin Bazı İncelikleri" başlıklı makalesinden bahsetmiştik. Hoca, kelime uydurunca, daha önce kullanılan kelimeyi de atmamak gerekir, demeye getiriyor ve "anı-hatıra"yı örnek veriyor. Burada Hocamıza katılmıyorum. Hatıra herkesin bildiği canlı bir kelimeyken sırf Arapçadan geldi diye silinip atılmak istenmiştir. Affedilemez hatadır.