Fazla 'gaz' verdiler!
İnşallah boş çıkmaz. Bu kadar tören düzenlediler, törenden önce, müjde vereceğiz, dediler. Bütün dünyayı merakta bıraktılar. Berat'ın üzerine çok geliniyordu, "İstifa etmelidir...
İnşallah boş çıkmaz. Bu kadar tören düzenlediler, törenden önce, müjde vereceğiz, dediler. Bütün dünyayı merakta bıraktılar.
Berat'ın üzerine çok geliniyordu, "İstifa etmelidir, görevden alınmalıdır..." deniyordu. Berat önceki Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı'ydı. Fatih Sondaj Gemisi'nde sonrakini de yanına koydular. Karadeniz'de gaz bulunduğunu söylemeleri Berat'a yeni imaj yüklenmesi için bir fırsattı. Bir bakıma Berat'ın sayesinde bu gaz bulundu, demek istediler. Törende, Berat kendisini zor tutuyordu. Heyecanlıydı, kıpır kıpırdı.
Şerh koymadan konuşamıyor, yazamıyor, övemiyor, bir aferin çekemiyoruz. İktisaden çöktüğümüz, bütün dünyanın üzerimize geldiği şu zamanda, moral için ya böyle "gaz" veriliyorsa?
Aile meselesine girmem... Oğlu böyle yaptı, kızı şöyle yaptı, damadı hiç boş durmadı, gibi laflar etmem. 17/25 Aralık tartışmalarında bile mümkün olduğu kadar aileyi işin içine katmaktan kaçındım. Zaruret dışında isim zikretmedim.
Daha önce yazdım. Reis, Berat'ı başdanışmanların bile başdanışmanı yapsaydı, ona odasının yanında bir oda açsaydı, kimsenin diyeceği olmazdı. Hazine ve maliyenin başına bakan yapması, ister istemez muhalefetin eline koz verdi. CV'si sayfalar doldursa bile kimseyi ikna edemezsiniz. İşin vahim tarafı, parti içinde akraba kayırmacılığı had safhada. Herkesin gözü hâliyle Saray'da. "Damadını bakan yaparsa, partilileri neler yapmaz ki..." demelerine itiraz edemezsiniz.
Önceki günkü "gaz" töreni, daha çok Berat'a "imaj" cilası gibi geldi bana. (Sadık Abi, gazeteci büyüğümüzsünüz. Oğlunuz için yazdıklarıma gücenmiyorsunuz, değil mi? Biz de eski Enderun Kitapevi müdavimiyiz. Reis'i de ilk ve son defa sizin vasıtanızla gördüm. Kadim dostunuzu Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin kokteylinde gazetecilere tanıtıyordunuz. Bize de tanıttınız, el sıkıştık.)