"HDP kapatılsın mı?"
Önce tespit... / HDP kimin partisidir? / Kimin siyasi ayağıdır? / PKK terör örgütünün... / Demokrasilerde terör örgütlerinin partisi olabilir mi? / Hadi fazlasıyla demokrat kesilip "olabilir" diyelim. / Silaha, şiddete ve...
Önce tespit... / HDP kimin partisidir? / Kimin siyasi ayağıdır? / PKK terör örgütünün... / Demokrasilerde terör örgütlerinin partisi olabilir mi? / Hadi fazlasıyla demokrat kesilip "olabilir" diyelim. / Silaha, şiddete ve teröre karşı olduğunu söyleyerek örgütün amacına uygun yasal bir siyaset izlemesine izin verilebilmeli diyelim. / (…) / Ülke kendisini topyekûn terör örgütüne karşı savunurken o partinin kalkıp devleti-hükümeti katliamcılıkla ve soykırımla suçlayıp o terör örgütüne açıkça arka çıkması, o terör örgütüne sırtını dayadığını çekinmeden söylemesi, o terör örgütünün liderinin heykelini dikeceklerini bas bas bağırması demokrasinin gereği olarak kabul edilebilir mi? / HDP tam da böyle bir parti... / Hatta daha da fazlası... / (…) / Evet, HDP kapatılmayı hak ediyor…
Yukarıdaki satırlar benim değil. HDP yapısını en iyi bilecek isimlerden birine; eski Ak Parti milletvekili, tavizsiz Reisçi Mehmet Metiner'e ait. Yazının başlığı "HDP kapatılsın mı?" (Star, 27 Şubat 2020).
Metiner sebepleri sıraladıktan sonra ne diyor: "Evet, HDP kapatılmayı hak ediyor…"
Haziran ortalarından beri "HDP kapatılsın!" kampanyası sürüyor. Kamuoyunun yakından tanıdığı, siyasetin değişik yelpazesinden 48 isim -Reis'in yakınındaki Ethem Sancak da var- bir bildiri yayınladı ve "HDP kapatılmalıdır." dedi: "HDP bölücülerin, terörist ve terör destekçilerinin ve Anayasaya aykırı faaliyetlerin odağı haline gelmiştir. Anayasa, böyle bir yapının demokratik hukuk devleti kurumları içinde siyasi parti olarak serbestçe faaliyette bulunmasına cevaz vermemektedir."
Benden önce yazan oldu mu bilmiyorum, 13 Ekim 2014 günü bu köşede "HDP kapatılmalıdır!" başlıklı bir yazı yazdım. Vakti olan bir göz atsın. PKK'lıların "Kobani" dedikleri Aynü'l-Arab'a IŞİD saldırmıştı. IŞİD bahanesiyle HDP yönetimi bir bildiri yayınlayarak PKK destekçilerini sokağa çağırdı. 6-12 Ekim 1914 günlerinde Diyarbakır başta olmak üzere birçok şehrimizde isyan çıkardılar. Yakıp yıktılar. 51 kişi hayatını kaybetti. Hâlbuki Türkiye, IŞİD'in saldırılarına karşı, Barzanî'nin adamlarının geçişi için kapıları açmış, yine Ayn'l-Arab'dan kaçan halkı misafir etmişti. 51 kişinin hayatını kaybettiği hâdiseleri kışkırtan HDP idi. Öyle pişkinler ki, beni savcılığa şikâyet etmişlerdi.
Dün mevzuya girmiştim. HDP/PKK, bu defa Ermenici Taşnakçılarla birlikte hareket ediyor. Etnikçiliği pek seven Batı'nın sosyalist partilerini ayarlamışlar,"Sevr hayata geçirilsin, Ermenilere tazminat ödensin." kampanyası başlatmışlar. Kurucuları Marxist hareketlerden gelen (Hâlâ tepe yöneticisi olan kurucularından birkaçıyla aynı fakültedeydik ve karşı karşıyaydık! İsimlerini yazmıştım.) PKK'nın emrindeki HDP de imzacılar arasında. İmza veren partinin "gençlik meclisi". HDP/PKK yönetimi, ses çıkarmadığına göre bildiriden memnun ve mesrûr.