İslâmcı ötekileştirir mi!
"Bugünün İslamcı siyasetinin boğuştuğu bir dizi açmaz 'arkaikleştirici idealist' tavrının bir sonucudur. İslamcı siyaset, bilinç olarak 'arkaikleştirici idealist' tavra yakın duran bazı idealistleri...
"Bugünün İslamcı siyasetinin boğuştuğu bir dizi açmaz 'arkaikleştirici idealist' tavrının bir sonucudur. İslamcı siyaset, bilinç olarak 'arkaikleştirici idealist' tavra yakın duran bazı idealistleri (ülkücüleri) yanına çekerek kadim Türk siyasetini değersizleştirmek istemektedir. Esasta niçin karşı durduğunu idrakten yoksun olduğu Türk milliyetçiliğini ufuksuz siyasî hamlelerine meze yaparak zaman kazanma peşindedir. Ocağına ateş düşen Türk'ün bilmesi gereken gerçek, rüya idealizmine dayanan 'arkaikleştirici idalist' tasavvurlarla devleti idare etmek mümkün değildir."
Bu satırlar, ilâhiyatçı-felsefeci Prof. Dr. Süleyman Dönmez'in. Türk Yurdu'nun 354. sayısında (Şubat 2017) çıkan makalesinden aldım. "Son Devrin İslamcı Siyasetinin Krizle İmtihanı" başlığıyla girerseniz, makaleye kolayca ulaşırsınız.
Günümüzün tartışılan konusu, "Cumhurbaşkanlığı/ başkanlık" adı altında, "kişiye özel" bir sistem/rejim getirilmesi. Bu sistemi/rejimi savunanlar da "siyasî İslâmcılar"... Bu "siyasî İslâmcılar", şahsî çıkar hesabı güderek destek veren ise -tarihte görülmemiş bir vak'a- Balgat MHP'sinin başındaki zat. Eğer MHP'de iç muhalefet ortaya çıkmasaydı, "kişiye özel başkanlık" söz konusu olmayacak, rejimi değişmek için canhıraş çalışılmayacaktı. İnşallah çıkarcıların, sistemi/rejimi değiştirmek, "Türk"ün adını silmek isteyenlerin hesabı tutmaz, kendi kazdıkları kuyuya düşerler. Türkiye'nin bekası için "çakarcılar"ın hesabı kesinlikle tutmamalıdır.