Kasıtlı adlandırma: Türkçe edebiyat! (2)
"Hukuk reformu" derken "Yine 'çözüm=çözülme'ye kapı mı aralanmak isteniyor?" sorusu aklıma gelmiş ve bu hususa işaret etmiştik. Birileri kasıtlı "Türk edebiyatı", "Türkçe edebiyat" diyor....
"Hukuk reformu" derken "Yine 'çözüm=çözülme'ye kapı mı aralanmak isteniyor?" sorusu aklıma gelmiş ve bu hususa işaret etmiştik.
Birileri kasıtlı "Türk edebiyatı", "Türkçe edebiyat" diyor. Bölücü yıkıcılar ve destekçileri bundan son derece memnun.
Dün, Dr. Şamil Şahin, Arap dilinde; Doç. Dr. Segâh Tekin de İspanyol ve Portekiz dillerinde edebiyatın nasıl adlandırıldığına dair gönderdikleri notları vermiştim.
(İspanya'nın Bask bölgesini hatırlatacaklar olacaktır. Gittim, inceledim. Özelde "Bask edebiyatı" olarak geçer. Konuşmamızda Segâh da Katalonlara dikkati çekti. Geçmişte Endülüs'ün dışında kalmış her iki bölgenin statüleri farklı.)
"Türk Edebiyatı", "Türkçe edebiyat" tartışmasında yazar, şair Özdemir İnce'nin hakkını teslim etmek lâzım. İçinde yer aldığı sol cenahın, kendi ifadeleriyle söyleyeyim, "aymazlıklar"ını, kasıtlarını, bir bir yüzlerine vurdu. Daha önceki yazılarına gönderme yaparak, "…Bu iki yazıda 'Türkçe Şiir', 'Türkçe Edebiyat' deyişlerinin Türkçe yazan Kürt kökenli şair ve yazarlar için icat edildiğini yazıyor; dolayısıyla etnikçi ve ayrılıkçı bir girişim olduğunu açıklıyordum." ifadesini kullandı.("Kovcu Ertuğrul (1)", Cumhuriyet, 13 Ekim 2020)
Özdemir İnce "Türkçe edebiyat" derken, ne maksat güdüldüğünü bir alıntıyla ortaya koydu: