Ömer Seyfettin'i anlamak
Ömer Seyfettin, 6 Mart 1920'de öldü. Ölümünün 98. yılı. İki yıl sonra 100. yılı. 2020 herhâlde "Ömer Seyfettin Yılı" ilân edilecektir.Onun yaşadığı, kalıcı eserler verdiği...
Ömer Seyfettin, 6 Mart 1920'de öldü. Ölümünün 98. yılı. İki yıl sonra 100. yılı. 2020 herhâlde "Ömer Seyfettin Yılı" ilân edilecektir.
Onun yaşadığı, kalıcı eserler verdiği dönem Türkiye'nin uyanış dönemi desek yeridir. Ömer Seyfettin 1884 doğumlu. Ondan birkaç yıl önce ve sonra doğanlar Balkanlarda isyanları bastıra bastıra, eşkıyaları tepeleye tepeleye kendi kimliklerinin farkına varmışlardır. Kâzım Karabekir (1882-1949) İttihat ve Terakki Cemiyeti kitabında şunları yazar:
"25 Nisan'da bazı komitacıların trenle sürgüne gönderileceğini işittik. Ve birkaç arkadaşla istasyona gittik. 41 Bulgar'la 4 Rum ikişer ikişer bileklerinden kelepçeli olarak trenlere bindirildi. Bir Bulgar papaz beherine birer altın dağıttı, bir şeyler de söyledi. Tren hareket eder etmez hep bir ağızdan Bulgarca haykırıştılar: / 'Yaşasın bizim Bulgar milletimiz!..' / Terhis olunarak memleketlerine giden askerler gibi şen idiler. Tren gözden kayboluncaya kadar haykırıştılar, el ve mendil salladılar. Biz de ibretle bunları seyrettik. Arkadaşlara dedim: 'İşte millî mefkûre! Bu varlığı gösterdiği gün milletimiz de kurtulmuştur. Osmanlı milleti diyoruz, gayri Türklerin mefkûresini ve bu uğurdaki fedakârlıklarını görüyoruz."
Reisimiz "Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok." demişti. (18 Şubat 2013).
Milliyetçiliğin kurusunu yaşını bilmem. "Her türlü milletçilik" deyince, ister istemez, o zat hakkında zihninizde doğan istifhamı atamazsınız.
Reisimiz şimdi bir başkomutan. "Milliyetçiler"le önce Carablus ve El-Bab'da, sonra Afrin'de harekât başlattı. Millî ruh olmasa nasıl bu harekâtta netice alınabilir?