'Türk birliği' meselesi
Nesillerin yetişmesinde emeği olan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nün kuruluş gayesine dair yazdım. Mektuplar aldım. Türk Dünyası için faaliyet gösteren kuruluşlar maalesef...
Nesillerin yetişmesinde emeği olan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nün kuruluş gayesine dair yazdım. Mektuplar aldım. Türk Dünyası için faaliyet gösteren kuruluşlar maalesef dağınık. Bir bilinen isim, bahsettiğim yazım üzerine, "Ankara merkezli Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü ile İstanbul merkezli Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı neden aynı çatı altında faaliyet göstermiyor?" diye sordu. Kuruluşlar elbette ayrı ayrı olur, hatta birbiriyle faaliyet yarışına da girer. Yeter ki, alanlar çakışmasın, "Benimki, seninki..." noktasına gelmesin. Bir geniş çatı altında toplanmak da ayrı faydadır; güce güç katılmış olur.
Çok şükür "Türkiyelilik"ten "Türk"e gelebildik.
Açık yazacağım... "Birileri" nihayet İmralı'nın vesayetinden kurtuldu. İmralı, "çözüm=çözülme" döneminde, "yönetim"e, ne yazık ki, ayar veriyordu. Düşünebiliyor musunuz? Propagandasını yaptırmak için bölge bölge nasihat heyetleri kurdurmuştu ("Âkil Adamlar" dedikleri güruhlardan bahsediyorum.) Bu nasihat heyetlerindekilerin bazısı gazetelerde yazarlar. Kendilerini aklamak için bin dereden su getirirler. Hiç tevile kalkışmasınlar "İmralı KCK Diktatörlüğü"nün sözcüsü idiler.
Meselemiz bu değil; nereden nereye geldiğimizi örneklendirmek istedim. Şimdi taşlar yerine oturdu. İnşallah birileri çomak sokup arıza çıkarmazlar. Bakın, en tepedekilerin ağzından "Türk" lafı düşüyor mu?!
Netice itibarıyla Türkler bütün dünyada ses vermelidir. Bu sadece devletin organlarıyla resmî olarak yürütülemez. TİKA'nın Yunus Emre Enstitüsü'nün faaliyetlerini de biliyorum. Dışarıda, yerinde gördüm, çok sevindim, dizi dizi yazdım. (Burada bir şey daha söyleyeyim... Yurt dışında, Balkanlar'da olsun, Orta Asya'da olsun, tarikatların faaliyetlerini de gözledim. Her şeyden önce Türkiye'den gelmişlerdi ve "Türkler" diye adlandırılıyorlardı. Ve hatta kendi özel kıyafetlerini bile değiştirmemişlerdi. Yani istemeseler de bir yanıyla "Türklük" faaliyeti yürütüyorlardı. Tarikat çıkmazını sık yazdım ama yurt dışındaki "biz" olan varlığının hakkını hep teslim ettim.)
Kafkaslarda, Ortadoğu'da savaştayız. Şu anda "Türk" odaklı faaliyetlere çok ama çok ihtiyacımız var.