'Ulus devlet karşıtlığı'
Anayasa değişsin, "Cumhurbaşkanlığı" adı altında başkanlık rejimi kurulsun, kesinlikle "Türk", "tek devlet", "tek bayrak" vurgulu ilk üç maddeye de el uzatılacaktır. Asıl içlerinde yatan "aslan" budur! Belki...
Anayasa değişsin, "Cumhurbaşkanlığı" adı altında başkanlık rejimi kurulsun, kesinlikle "Türk", "tek devlet", "tek bayrak" vurgulu ilk üç maddeye de el uzatılacaktır. Asıl içlerinde yatan "aslan" budur! Belki de, yetkiler tek elde toplandığı için, değiştirilmesine bile lüzum görülmeden "Türk" adının silinmesi başta olmak üzere, ülke birliğine, ülkemizin bekasına kastedilen her türlü "tasarrufa" gidilebilinecektir. Aksini iddia etmek hiçbir şeyi değiştirmez.
Adrese teslim edilen anayasa değişikliğinde adresteki zat "iyi niyeti" olabilir ama ya sonrası? "Bir 'deli' gelirse..." deniyor. Dün "Buzlar Çözülmeden" örneğini verdim: "Deli" kaymakam bir ilçeyi yönetiyor. Allah sonumuzu hayreylesin.
İkbal Vurucu, bir "milliyetçi" partinin tartışmalı başkanının verdiği desteğin ülkeyi nasıl bir çıkmaza sokacağını çarpıcı örneklerle analiz ediyor:
"İslâmcı entelektüellerin ve ideologların çalışmalarına baktığımızda da 'Yeni Türkiye' söylemi doğrultusundan, Ergenekon, Kürt Açılımı, Paralel Yapı için ürettikleri söylemin içeriği Türk kimliği ve Türk ulus-devleti karşıtlığına dayandığını görürsünüz. Bu eleştiri argümanlarını ellerinden alsanız ortada bir şey kalmaz. Yeni bir kültür, yeni bir medeniyet, İslam Birliği gibi yeni uluslararası açılımları yoktur bu kitlenin. Düşmanlık ve karşıtlık üzerine oturtulmuş devasa bir literatürden bahsediyoruz. Cumhuriyetin yanlış temeller üzerine kurulduğu varsayımı Yeni Türkiye'nin de yeni tarih yaklaşımını oluşturur. Atatürk'e olan bitmez tükenmez kin ve nefret de yeni tarih söyleminin bir başka ayağını teşkil eder.