Yanlışlıklara dikkat!

İnsanlar gözaltına alınırken, tutuklanırken çok dikkat edilmesi gerekir.

Korg. İlhan Talu örneğini vereceğim. "Fethullahçı" dendi, "Darbe sırasında kendisini odaya kilitledi." dendi...

Gerçekten "Fethullahçı" mı, gerçekten kendisini odaya kilitledi mi?

Şunu peşin söyleyeyim. Bu yazıyı kimseyi aklamak için yazmıyorum.

Darbelerde, asıl suçlular, kendilerini kurtarma yolunu bulurlar. Belge, bilgi ortaya çıkana kadar inandırıcıdırlar.

Masum olanlar açıktadırlar; kendilerini gizlemezler. "Nasıl olsa ben suçsuzum" derler ama gelin görün ki, minareyi çalıp kılıfını hazırlamadıkları için suçsuzluklarını ispatta zorlanırlar.

Korg. İlhan Talu Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı'dır. Yani kritik bir görevdedir. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bir kadrolaşma söz konusu ise, gözler onun başında olduğu birime çevrilecektir.

İlhan Talu, MHP'li Kaman (Kırşehir) Belediye Başkanı Erhan Talu'nun küçük kardeşidir.

Erhan Talu ile konuştum. "Kardeşimin kesinlikle Fethullah'la ilgisi, ilişkisi yoktur. O ülkücüdür." dedi.

Bu hususta ben bir şey diyemem. Mahkeme safhasında hakikatler ortaya çıkacaktır.

Hiç kimse peşin suçlanmasın ve hiç kimse peşin aklanmasın.

İlhan Talu, bazı basın-yayın organlarında peşinen suçlanmıştır. Bu peşin suçlama örnekleri sık karşımıza çıkacaktır.

 İlhan Talu'nun kendisinin ve bir başka subayın ifadelerini buraya alacağım. Yapılması gereken, suçlananın ifadesini ve onun lehinde ve aleyhinde verilen ifadeleri, bir arada vermektir.

İlhan Talu'nun ifadesinde, darbe gecesi, 15 Temmuz günü, kendi odasındaki görüşmeye dikkat çekiyor: 

"Benim makamımda saat 20:30 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı ve Askeri Savcı Kurtuluş Kaya da vardı. Bu iki şahıs Kara Havacılık Komutanlığında FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle tutuklanacak Mustafa Dağlı Albay ile Deniz isimli tabur komutanı binbaşı şahısların dosyaları ile ilgili görüşme amacı ile gelmişlerdi."