Yeniçağ'ın rolü, Ağırel'in savunması
12 Eylül Darbesi'nin 40. yılı, gazetemiz Yeniçağ'ın kuruluşunun 19. yılı. Yazarımız, arkadaşımız Murat Ağırel mahpushaneden çıktı. Birer ikişer gün ara var.Yeniçağ ile 12...
12 Eylül Darbesi'nin 40. yılı, gazetemiz Yeniçağ'ın kuruluşunun 19. yılı. Yazarımız, arkadaşımız Murat Ağırel mahpushaneden çıktı. Birer ikişer gün ara var.
Yeniçağ ile 12 Eylül Darbesi, Murat Ağırel'in mahpusluğu ile darbe keyfiliği arasında zincirleme bağ kurabiliriz. Bir başka bağ da, 12 Eylül öncesi saldırılara maruz kalan, millî ses Hergün gazetesinden Yeniçağ'a uzanan çizgide iki gazetecinin yazması. Bahsedeceğim.
Yeniçağ'ın kurucusu Ahmet Çelik, 12 Eylül zindanlarından, işkencelerden çıkıp bugünlere gelmiş ve en çok okunanlar sıralamasında üste yerini almış gazeteyi, güçlükleri yenerek bugünlere getirmiştir. 19. kuruluş yılı münasebetiyle yaptığı açıklamaları gazetemizde yayınlandı. Ayrıntıya girmeyeceğim. Mesajından birkaç satır vereceğim:
"Bunca zor şartlarda dahi; bağımsız, Atatürkçü, Türk milliyetçiliği temeline dayalı yayın politika ve ilkelerimizden asla ödün vermedik."
Neydi o zor şartlar? Ahmet Çelik Bey'den okuyalım:
"Öyle bir 18 yıl yaşadık ki gazetemiz defalarca saldırıya uğradı, yazarlarımız pusuya düşürüldü, dövüldü, tutuklandı, yargılandı... Şahsım, saldırı ve kurşunların hedefi oldu. Ancak yayın kadromuz ve yazarlarımız hiçbir şekilde yılmadı, korkmadı..."