İçimiz dışımız put oldu
İçselleştirme kelimesini kullanabilir miyiz kullanamaz mıyız diye sorup kullanamayacağımıza dair kanaatimi hissettirmiş idim. Sonra da Orta Asyadaki Türkler ve biz Batıdaki Türklerin iç ile ilgili hangi kelimeleri...
İçselleştirme kelimesini kullanabilir miyiz kullanamaz mıyız diye sorup kullanamayacağımıza dair kanaatimi hissettirmiş idim. Sonra da Orta Asyadaki Türkler ve biz Batıdaki Türklerin iç ile ilgili hangi kelimeleri kullandığımızı görmeye çalışmıştık. İç kelimesi içi ifade ettiğini, bir şeyin dahili durumunu ifade ettiğini bildiğimiz kadar içmek fiili ile irtibatını da düşünmeliyiz. Her ne kadar koca koca profesörler iç kelimesi ile içmek kelimelerinin bir alakası yoktur demeye utanmıyor olsalar da korkmadan, ürkmeden bizler de içe gitmeyen, içe çekilmeyen bir içmek fiili düşünemeyeceğimizi açık seçik buraya yazalım. İç kelimesinin iç ile ilgili manalar içerdiğini söylemek kolay fakat bir kelimeyi kendisi ile tanımlamak hatasına düşmemek lazım. Başka kelimelerle inceliyorum derken kelimedeki manayı indirgemek veya kelimeyi kendisinin bile tanıyamayacağı bir hale sokmak da gerekmiyor. Esasen tam bu noktada derdim iç kelimesinin nerede durduğunun fark edilmesini sağlamak. İç kelimesindeki “i” sesinin sonuna “n”den başka hangi sesler geliyor ve geldiğinde kelimeyi nereye götürüyor, bunu yoklayabiliriz: il, im, in, ip, ir, is, iş, it, iv, iz. Bunlardan “in” ve “iç”in birbiri ile irtibatlılığı zorlanılmadan fark edilebilecek kelimelerimiz. “İt” ile “iş”in irtibatını kurmak, yakınlıklarını hissetmek de çok zor değil.