Gülen yerine Cerablus

“Amerikalılar Kürtleri sattı mı?” Bu soruyu geçen hafta Obama hükümetinden yakın zaman önce ayrılmış bir Amerikalı yetkiliye yönelttiğimde, bir an duraksayıp “Şu an...

“Amerikalılar Kürtleri sattı mı?” 
Bu soruyu geçen hafta Obama hükümetinden yakın zaman önce ayrılmış bir Amerikalı yetkiliye yönelttiğimde, bir an duraksayıp “Şu an için öyle gözüküyor” dedi. 
Aslında tablo biraz daha nüanslı. Washington, Kuzey Suriye’yi Türkiye ve Kürtler arasında paylaştırmak peşinde. Kendi içinde bir denge kurmuş, sınırlar çizmiş. İkisi de ayrı koldan IŞİD’le savaşsın istiyor. 
Ancak şu da bir gerçek: ABD, Suriye’de bu zamana kadar ortaklık yaptığı, hatta her fırsatta öve öve bitiremediği YPG’yle arasına hafif bir mesafe koymuş gözüküyor. YPG’ye “Fırat’ın batısına geçme” diyor. Kürtlerin Mınbiç ve al-Bab gibi demografik olarak Arap ağırlıklı olan bölgelerden çekilmesini istiyor. 
Bu anlamda Washington, Suriye meselesinde bir anda rotasını yeniden Ankara’ya çevirmiş gözüküyor.Özellikle de Cerablus operasyonu sonrası. Daha düne kadar her Allah’ın günü Türkiye’yi eleştiren Obama yönetimi, son haftalarda üst üste Ankara’ya önemli ziyaretçiler ve hoş mesajlar yolluyor. 
Peki neden? 
Size kimsenin açıkça telaffuz edemediği gerçeği söyleyeyim: ABD, yakın zamanda Türkiye’nin Fethullah Gülen’i iade talebini karşılamayacağı için Suriye bağlamında Türkiye’yi hoş tutmaya çalışıyor. 
Görüştüğüm tüm Amerikalı yetkililer, Gülen’in iadesi konusunun uzun bir mahkeme sürecinin sonunda netleşeceği konusunda hemfikir. Gülen’in Türkiye’nin istediği gibi bir anda paketlenip Türkiye’ye iadesi söz konusu değil. En iyi ihtimalle, bir yıla yayılan bir mahkeme süreci yaşanacak. Ancak bunun sonucunda iade kararı çıkması da çantada keklik değil. Olay siyasallaştıkça, iade zorlaşıyor. Gülen’in ABD’deki avukatları hukuken iade kararına karşı çıkıp davayı kazanabilir. 
Şunun şurasında 4 aylık ömrü kalan Obama hükümeti, Gülen meselesinin kendi döneminde çözülmeyeceğini biliyor. Konunun Türk-ABD ilişkilerinde sürekli bir türbülans kaynağı olacağını da... Bu yüzden Türkiye’yi başka şekillerde hoş tutarak, tampon bölge fikrine destek vererek, ilişkinin tamamen bozulmasını engellemek istiyor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaklaşan facia 06 Eylül 2018 | 19.998 Okunma Yalancı bahar mı ikinci bahar mı? 30 Ağustos 2018 | 13.717 Okunma Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018 | 15.972 Okunma Lale Devri bitti! 23 Ağustos 2018 | 14.797 Okunma Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter 19 Ağustos 2018 | 10.301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar