Nazlı Ilıcak’ın kandırılma hakkı

Biz köşe yazarları, okurlardan çok mektup alırız. Her gün birileri yorum yazar, bir imla hatasını düzeltir ya da kendi sorunlarını aktarır. Ancak en çok cezaevlerinden mektup gelir. Tutuklu ve mahkûmlar, derdini bir...

Biz köşe yazarları, okurlardan çok mektup alırız. Her gün birileri yorum yazar, bir imla hatasını düzeltir ya da kendi sorunlarını aktarır.
Ancak en çok cezaevlerinden mektup gelir. Tutuklu ve mahkûmlar, derdini bir kâğıda sığdırabilmek için ince ince, küçük harflerle yazar. Bunlar genelde “siyasi tutuklular” olur. Türkiye’nin gidişatını, bir ileri iki geri halini, oturup sadece bu mektuplardan takip edebilirsiniz. Örneğin Balyoz ve KCK davaları sürerken daha ben Dani Rodrik ve Pınar Doğan’ın çalışmalarıyla aşina değilken, önümüzde tam bir hukuk katliamı olduğunu cezaevlerinden gelen mektuplardan anladım. Mağdurlar, birer hukukçu titizliğiyle 5-6 sayfalık metinlerle başlarına gelen akıldışı komployu ve suçlamaları anlatıyor, sabırla tane tane ithamları çürütüyordu.
Dönelim bugüne. Bugün de çok mektup geliyor. Yakın zamana kadar çoğu, terör suçuyla cezaevinde yatan Kürt mahkûmlardandı. Son dönemde, darbe sonrası tutuklanan gazetecilerin “mektup yasağı” kalktı. Onlardan da gelmeye başladı.
Bunların en dokunaklılarından biri, Nazlı Ilıcak’ın “Sevgili Aslı, mektup yasağım kalktı. Dostların kapısını bir bir çalıyorum...” diye başlayan mektubu oldu.
Nazlı Hanım’ı yıllardır tanırım, severim. Fikirlerimiz çoğu zaman örtüşmese de kendisinden sevgi ve teşvik dışında bir tek kem söz duymadım. Televizyondaki yırtıcı görüntüsünün aksine, özel yaşamda sevecendir. Meraklıdır, hoşsohbettir, mutedildir.
Bu yazının girişinde Balyoz ve KCK davalarına bilerek atıfta bulundum. Nazlı Hanım’la onlarca televizyon programında bu davaları iki karşıt taraf olarak tartıştık. O dönem cezaevlerindeki yüzlerce mağdur, bu tartışma programlarını izledi, özgürlüklerine kavuştuktan sonra her rastladı...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaklaşan facia 06 Eylül 2018 | 19.998 Okunma Yalancı bahar mı ikinci bahar mı? 30 Ağustos 2018 | 13.717 Okunma Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018 | 15.972 Okunma Lale Devri bitti! 23 Ağustos 2018 | 14.797 Okunma Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter 19 Ağustos 2018 | 10.301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar