Varna’da ne oldu?
Avrupa Birliği sürecini iyi bilen dış politika yazarları bir bir tasfiye olduğu için, Bulgaristan’ın Varna kentinde yapılan AB zirvesiyle ilgili yalan yanlış haberler okuyorum. Sanki Avrupa’da vizesiz seyahat hakkı...
Avrupa Birliği sürecini iyi bilen dış politika yazarları bir bir tasfiye olduğu için, Bulgaristan’ın Varna kentinde yapılan AB zirvesiyle ilgili yalan yanlış haberler okuyorum. Sanki Avrupa’da vizesiz seyahat hakkı kazanmamıza ramak kalmış, sanki Avrupa Birliği süreci yeniden ivme kazanmış gibi yorumlar var televizyonlarda. Oysa bakın Varna’da ne oldu, ne olmadı...
EN ÖNEMLİ KAZANIM, O FOTOĞRAF: Varna zirvesi, Ankara’nın ısrarı ve AB dönem başkanı Bulgaristan’ın çabalarıyla gerçekleşti. Avrupalılar, son derece düşük beklentilerle geldi görüşmeye. Avrupa Birliği’nde, Türkiye insan hakları ve hukuk devleti normlarına dönene kadar Türkiye’yle ilişkilerin ‘derin dondurucuda’ kalması konusunda kararlılık var. Türkiye ‘normalleşmediği’ sürece AB yolu kapalı. Varna’daki zirveden birkaç gün önce yapılan AB Konseyi toplantısında, tüm AB ülkeleri ortak karar alarak, Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki tutumunu ‘yasadışı’ diye tanımladı ve tutuklanan Yunan askerlerinin bırakılmasını istedi. Haliyle Türkiye açısından bu zirvenin en önemli yanı, gerçekleşmiş olması.
MÜLTECİ ANLAŞMASINA DEVAM: Ankara açısından zirvenin diğer kazanımı da, AB’yle 2016’da yapılan mülteci anlaşması çerçevesinde vaat edilen ikinci 3 milyar Euro’luk dilimin yapılacağı sözünün alınmış olması. Bu anlaşma, zamanında çok eleştirildi. Malum, Türkiye Suriyeli mültecileri burada tutma karşılığında Avrupa’ya fatura kesiyor. Türkiye’nin
3.5 milyon mülteciyi barındırarak yaptığı fedakârlık karşısında Avrupa’dan maddi yardım alması, iyi. Ancak korkarım bu, Türkiye ve AB ilişkisinin yeni şeklini tanımlıyor. Avrupa’yla parasal bir al-ver ilişkisi olan bir komşuyuz; ancak AB kulübünde değiliz. Avrupalılar, bu meblağın ödenmesi için proje ve kalem kalem harcama görmek istiyo...