Vasatın iktidarında ayakta kalma sanatı

İran’da yaşananlarla ilgili yapılan zırva, saçma yorumlar, her satırından cehalet akan yazılara bakıyorum. Televizyonlarda çıkan siyaset yorumcularına, sahte siyaset belgesellerine, amatör beyin yıkama...

İran’da yaşananlarla ilgili yapılan zırva, saçma yorumlar, her satırından cehalet akan yazılara bakıyorum. Televizyonlarda çıkan siyaset yorumcularına, sahte siyaset belgesellerine, amatör beyin yıkama çabalarına bakıyorum.
Sonra Diyanet’in 9 yaş fetvasıyla ilgili savunmaya geçenlere ya da gıkını bile çıkartamayanların zavallılığına... “Haber sitesi” denilen yerlerin kargacık burgacık haline, gazetelerin acıklı mizanpajına, 2017 yılında insanlık bambaşka kaygılarla boğuşurken bizim her gün maruz kaldığımız seviyesizliğe...
Yahu biz nasıl yaşayacağız bunca saçmalığın ortasında?
Tamam baskıya, zulme alışırız, direnir ya da ona göre gardımızı alırız. Ama biz bu vasatlıkla, bu cehaletle nasıl yaşayacağız?
İşte bu, içinden geçtiğimiz dönemle ilgili demokrat, aydın ya da iyi kötü mürekkep yalamış tüm vatandaşlar için en büyük sorunlardan biri...
Vasatla yaşamak zorunda kalmak, tam bir lanet. Ama bir de işin içine cehalet girince, demokratik sabır bile yetmiyor.
Oysa ben yıllar yılı anne-babalarımızın kuşağındaki aydınların muhafazakâr camiayı hakir görmesine, merkezin sağda siyaset yapmak isteyen herkese aşağılayıcı etiketler yapıştırmasına sinir olurdum. Bu tepeden bakan tavrın, sol ve laik kesimin toplumun geniş katmanlarına nüfuz edememesinin temel nedeni olduğunu düşünürdüm.
Gel gör ki 15 yıllık muhafazakâr iktidar tecrübesinden sonra, kimsede milli irade romantizmi yapacak derman kalmadı. O kadar kötü bir yönetim tecrübesi ve o kadar net bir ahlaki çöküş var ki karşımızda, bunu kabul eden toplum kesimlerine sempati duymak mümkün değil. Türkiye’nin mevcut kutuplaşmasında bir taraf kötülükleri, diğer taraf da değişim arzusunu savunuyor. Bu da bizleri, artık alenen ve hiç utanmadan kötülüğü savunan kesimde...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaklaşan facia 06 Eylül 2018 | 19.998 Okunma Yalancı bahar mı ikinci bahar mı? 30 Ağustos 2018 | 13.717 Okunma Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018 | 15.972 Okunma Lale Devri bitti! 23 Ağustos 2018 | 14.797 Okunma Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter 19 Ağustos 2018 | 10.301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar