27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 14 Ağustos…
27 Mayıs’ta da, 12 Mart’ta da, 12 Eylül’de de bu ülkede sistem değişti. Peki, önceki gün Rize’de adam neyi ilan etti? Sistem ne olmuş? Yaaaaaa!.. Şaşırdınız...
27 Mayıs’ta da, 12 Mart’ta da, 12 Eylül’de de bu ülkede sistem değişti.
Peki, önceki gün Rize’de adam neyi ilan etti?
Sistem ne olmuş?
Yaaaaaa!..
Şaşırdınız mı?
Hatırlayın…
Daha 10 Ağustos 2014’te, Cumhurbaşkanı seçimi sırasında adam uyardı. “Ben alıştığınız cumhurbaşkanlarından olmayacağım. Koşan, terleyen, yetkilerini sonuna kadar kullanan Cumhurbaşkanı olacağım” dedi.
Pek umursamadınız. Koşmayı Atatürk Orman Çiftliği’nin koşu parkurunda sabah sporu yapacak diye anladınız. Terlemesini dert etmediniz, “Duş alır, deodorant sürer, koku geçer, yapmazsa da Emine Hanım düşünsün” deyip omuz silktiniz.
Arkasından 26 Kasım 2014’te 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şûrası’nı bahane edip kürsüden açıkladı: “Bizim medeniyetimizde, bizim millet ve medeniyet ruhumuzda esnaf, sanatkâr gerektiğinde askerdir, alperendir. Gerektiğinde cephede vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir. Gerektiğinde adaleti sağlayan hâkimdir, hakemdir.”