AB macerasına geçici bir süre ara mı?
Başlıkta “geçici” dedim ama geçici’nin ne kadar geçici olduğunu kestiremiyorum. “Ara” dedim ama bu ara ne kadar sürecek kestiremiyorum. Ancak Hollanda’nın Türkiye Dışişleri...
Başlıkta “geçici” dedim ama geçici’nin ne kadar geçici olduğunu kestiremiyorum. “Ara” dedim ama bu ara ne kadar sürecek kestiremiyorum.
Ancak Hollanda’nın Türkiye Dışişleri Bakanı’nın uçağına iniş izni verilmeyeceğini resmen ve bir hükümet kararı olarak açıklaması; ardından Cumhurbaşkanı’nın “Bunlar Nazi kalıntısı; bunlar faşist...” diye naralanması ve “Bakalım bundan sonra onların uçakları nasıl inecek” diye eklemesinden sonra Türkiye’nin 200 yıllık Avrupa ile yakın ilişkiler kurma ve 54 yıllık Avrupa ile bütünleşme macerasına ara verildiğini anlamak için “siyaset dehası” olmak gerekmiyor.
Son dönemde zaten pamuk ipliğine bağlı bir ilişki vardı. Salt Hollanda ile değil, Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya ile Türkiye arasındaki ilişkiler bıçak sırtında yürüyordu.
Hollanda’nın uçuş iznini iptal kararı sadece ve sadece bardağı taşıran damladan ibaret. Nitekim iptal gerekçesi olarak açıklanan “Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyaretinin kamu düzeni ve güvenliğine risk oluşturması”nın ciddiye alınacak bir yanı yok.
Ne yani, Çavuşoğlu, Rotterdam ya da Amsterdam’da 16 Nisan referandumu için oy kullanma hakkı olan Türkiye kökenlilere “Evet” propagandası yaparsa, “Hayır”dan yana olanlarla “Evet” diyecekler arasında “kamu güvenliğini riske atacak” çatışmalar mı patlak verecekti?
Haydi canım sende!...