AKP - 28 Şubat koalisyonu
Önceki akşam CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sine takıldım. Takılmakla yetinmedim, uzun süre seyrettim de. Baş konuk emekli bir Albay’dı. Emekliliği...
Önceki akşam CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sine takıldım. Takılmakla yetinmedim, uzun süre seyrettim de.
Baş konuk emekli bir Albay’dı. Emekliliği öncesinde “Jandarma İstihbarat”ta çok önemli ve kilit görevler üstlenmiş. Ergenekon soruşturmalarında tutuklanıp 4,5 yıl yattığı hapishane günlerini bile “devlet görevi” olarak tanımlıyor. Öylesine sadık bir“devlet” görevlisi yani. Emekli olunca da Doğu Perinçek’in partisine girmiş, genel başkan yardımcılığına getirilmiş.
Anlattığına göre Öcalan’ı İmralı adasında tek başına tam sekiz ay süreyle sorgulamış. Yine anlattığına göre daha önce Cemaat’in orduya nasıl sızdığını, kilit görevleri nasıl bir bir ele geçirdiğini gösteren raporlar yazıp “devlet”in en üst kademelerine iletmiş.
Programda sorulanları, istihbaratçı Albay’ın cevaplarını aktaracak değilim. İzlediyseniz (ki izlemediyseniz çok ilginç bir programı kaçırmışsınız demektir) zaten biliyorsunuz.
Ama emekli Albay’ın uzun konuşmalarında bir nokta gözünüzden kaçtı mı bilemiyorum.
Benim kaçmadı. Emekli Albay gerek PKK ile gerek Gülen Cemaati ile mücadelede, gelmiş geçmiş bütün iktidarları aymazlık, umursamazlıkla suçluyor; gerek PKK’den, gerek darbe girişiminden sonra haklı olarak artık cemaatliği filan kalmamış FETÖ’den söz ederken içten bir nefretle konuşuyor, hiç sektirmeden, PKK yerine“PKK terör örgütü”, FETÖ yerine “FETÖ terör örgütü” demeyi ihmal etmiyordu.
Ancak…
Ancak söz konusu olan Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı ve AKP olduğunda olumsuz tek sözcük kullanmamaya, herhangi bir eleştiriden titizlikle sakınmayı tercih ediyordu.