AKP çatlar mı?
Başlığı tekrarlıyorum: AKP çatlar mı? Cevap veriyorum: Çatlamaz!.. AKP’yi iktidardan alaşağı etmekle görevli ana muhalefet 1 Kasım “tekrar” seçiminden sonra neredeyse havlu attı. En azından...
Başlığı tekrarlıyorum: AKP çatlar mı?
Cevap veriyorum: Çatlamaz!..
AKP’yi iktidardan alaşağı etmekle görevli ana muhalefet 1 Kasım “tekrar” seçiminden sonra neredeyse havlu attı. En azından şimdilik Erdoğan’a ve onun şahsında AKP’ye cevap ve laf yetiştirmekle idare ediyor.
7 Haziran seçimlerinde Erdoğan’a kök söktüren ve tek başına hükümet kuramaz hale getirip burnunu sürten HDP ise Kürt illerinin tepesine tankıyla, “Esedullah” timleriyle, tankla, TOMA’yla, topla çöken, terörle mücadeleyi bir halkı tepelemeye dönüştüren saldırıyla boğuşmakta.
Demokrasiyi sandığa indirgeyip hukuk devletini musalla taşına uzatıp bir “çoğunluk diktatoryası”nı kurumlaştıran AKP iktidarı karşısında yaygın bir çözümsüzlük ve çaresizlik hali ülkede kol geziyor.
O kadar ki ABD’nin iki numarası Başkan Yardımcısı Biden’ın temaslarından bile umut yeşertmek isteyen aymazlıklarla karşı karşıya kaldık...
***
Şimdi de yeni bir kof umut yayılmakta.
Bülent Arınç’ın çıkışına Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi -eski- ağır toplar ve Akif Beki gibi sadık bilinen kalemler de destek (aslında desteğimsi) verince AKP’nin çatlayacağı, AKP içinden çıkan muhalefetin Erdoğan’a bayrak açacağı umudunu ciddi ciddi besleyenler, bekleyenler var.
Bu kof umuda Davutoğlu’nun ve ekibinin Erdoğan vesayetine artık katlanamaz hale geldikleri gibi temelsiz bir bilgi de sos olarak ekleniyor...
Yani kimi çevrelerde AKP iktidarına kesinlikle karşı ol ve fakat eylemini “armut piş ağzıma düş”le sınırla hali yaşanıyor...
***
Başlığı yine tekrarlıyorum: AKP çatlar mı?
Aynı cevabı veriyorum: Çatlamaz!..
AKP siyasal İslamı serbest piyasa ekonomisi ile buluşturan; vahşi kapitalizmin kirli ve kanlı yüzünü bir utanç kaynağı olarak değil bir övünç sebebi olarak kavrayan ve savunan bir organizasyon.
14 yılına giren iktidarlarında “stajyerlik dönemi”ni çoktan geride bıraktı ve rant yaratmada, olağanüstü hüner kazanmış bir iktidara dönüştü.
Bu rant sadece ülkenin dört bir yanında TOKİ kuleleri diken, ekonomiyi bir “müteahhitler cenneti”ne dönüştürmekten ibaret ve bununla sınırlı değil.
Bir Kürt ulus-devleti inşa etmek için kolları sıvamış Barzani ile dostluğu çok aşan yakın ekonomik ilişkilerden, petrol okyanusunun üstündeki topraklarda hüküm süren Arap şeyh, prens ve krallarının yönettiği dev boyutlu dolar fonlarının bir bölümünü Türkiye’ye çekerek, siyasetten silah sanayiine, askeri işbirliğine kadar uzanan alanlarda da yaratılan ranttan söz ediyorum.