Ama Hitler otobanlar yaptı…
Bir yaygara bir yaygara… Benim “Üniter devlet başkanlık sistemine mani değildir”i anlattığım konuşmamda geçen Hitler’e ilişkin sözlerim üstüne kopan yaygaradan bahsediyorum. Nedir...
Bir yaygara bir yaygara…
Benim “Üniter devlet başkanlık sistemine mani değildir”i anlattığım konuşmamda geçen Hitler’e ilişkin sözlerim üstüne kopan yaygaradan bahsediyorum.
Nedir olan?
Gazeteci soru sordu, ben de cevap verdim. Tabii orada irticalen konuştum. (Bak şimdi, bu “irticalen” lafını bilmeyen cahiller hemen “Bak yine irtica için konuştu”diyecekler. Desinler. İrtica için irticalen de konuşurum ama şimdi mevzu bu değil. Geçiyorum ve mevzuya geliyorum).
O irticali konuşmanın bandını getirttim. Olacak şey değil, benden öyle bir şey sadır olmaz ama hani dilim sürçmüştür, yanlış bir şey söylemişimdir filan diye bir daha seyredip dinledim. Aynen şöyle demişim:
“Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur diye bir şey yok. Şu anda bunun zaten dünyada örneği var. Hem de geçmişten bu yana da var. Yani Hitler Almanyasına baktığınızda orda da bunu görürsünüz…”
Ne var bunda?
Buradan benim Hitler’i övdüğüm, ona özendiğim sonucu çıkaranlar var. Gerçi benim bu sözlerime kılıf bulmak için danışmanlarım ve medyam (benim medyam) canını dişine taktı. Ama doğrusu pek başarılı olduklarını söyleyemem.
Yani iş yine başa düştü.
Bir kere Hitler’e özenmem. Kendim dururken niye bir başkasına özeneyim ki ? Benim o “başkaları”ndan fazlam var, eksiğim yok.
Her sabah aynaya bakıp “Ayna ayna, söyle bana, benden güçlü kim var” diye soruyorum. O bilge ayna da bana “Kimse yok. Hiç kimse yok. Kimin haddineymiş senden güçlü olmak” diye cevap veriyor…