Beyaz, bembeyaz, mosmor...
İstanbul’da turizmin kalbinde, Sultanahmet Meydanı’nda patlayan bombanın gümbürtüsü ve ürküntüsü hâlâ kulaklarımızdayken tutup Kanal D’nin eğlence programı Beyaz Show’da...
İstanbul’da turizmin kalbinde,
Sultanahmet Meydanı’nda patlayan bombanın gümbürtüsü ve ürküntüsü hâlâ kulaklarımızdayken tutup Kanal D’nin eğlence programı Beyaz Show’da “AyşeÖğretmen”in yayına bağlanmasıyla patlak verenler üstüne bir Tırmık yazmaya hiç niyetim yoktu.
Eğer sosyal medyanın karanlık yüzünde Beyazıt Öztürk adlı delikanlıyı linç etmekten, Kanal D’yi yerin dibine batırmaktan öte hedefi olmayan ve yağmur gibi yağan tweet’ler olmasaydı.
Biliyorum bu konuda yazılacak olan yazıldı, söylenecek söylendi. (Bu arada okumayanlar için T24’te Hakan Aksay’ın yazısını kaçırmamalarını önermek isterim: (http://t24.com.tr/yazarlar/hakanaksay/hurriyetinesaretikanaldninbeyazbayragi,13648).
***
Beyazıt Öztürk eğlence dünyasının amiral gemisi görsel medyanın ünlülerinden bir delikanlı. Bugüne dek siyasal herhangi bir duruşuna, açıklamasına tanık olmadık. Gezi Direnişi sırasında bu delikanlıya oralarda rastlayan oldu mu?
Şart da değil.
Eğlence dünyası bu. Sirkteki akrobatın, trapezdeki genç kadının ya da palyaçonun siyasal görüşünü merak eden var mıdır?
O yüzden “Ayşe Öğretmen” olayında klavye silahşörlüğüne soyunup Beyaz’a yüklenmenin, onu linç etmenin anlamı da yok, buna hakkımız da. Olsa olsa klavye üstünden bir “kendi kendini tatminden” söz edebiliriz.