Bi korktum, bi korktum ki…
Niyetim Saray koridorlarında dolaşan “Sarraf Hayaleti” konusunu bir yazı dizisine çevirmekti. İkincisini yazmak üzere bilgisayarın başına çöktüm ki… AKP Reisi’nin kükreyişi taaa Bayburt’tan...
Niyetim Saray koridorlarında dolaşan “Sarraf Hayaleti” konusunu bir yazı dizisine çevirmekti. İkincisini yazmak üzere bilgisayarın başına çöktüm ki…
AKP Reisi’nin kükreyişi taaa Bayburt’tan bana kadar ulaştı. Elim ayağım buz kesti; korktum.
Reis, Bayburt AKP İl Kongresi’nde kafasına hangi şapkayı geçirip de konuştu bilmiyorum. Yani söyledikleri devletin başı sayılan Cumhurbaşkanı’ndan mı geldi, AKP Genel Başkanı olarak mı konuştu, anlayamadım
Şu sözlere baksanıza :
“… Gazete köşelerini tutmuş, TV ekranlarına ipotek koymuş, kültür ve sanat dünyasını esir almış bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız…”
Bu sözleri üstüme alıp kendime pay çıkarmalı mıyım, emin değilim.
Tamam, bir gazetede haftada dört gün köşe yazısı denen türden kalem oynatıyorum ama öyle köşeleri filan tutmuşluğum yok. Gel gör ki bir “köşesi”ni tuttuğum gazeteden AKP Reisi’nin nefret ettiğini de iyi biliyorum. Yani beni kastetmiş de olabilir.
AKP Reisi ardından “TV ekranlarına ipotek koymuş” diye ekledi.. Kafam karıştı. Ekranlara ipotek koyanlar kim ola? Kendi adıma ben en az bir yıldır hiçbir televizyon kanalının hiçbir programına katılmadım. O tartışma programlarının “konuk editörleri” mahcup bir sesle “Abi sen de Saray’dan veto yiyenlerdensin…” diye durumu açıklamaya çabalıyorlar. Yani ekranlara ipotek koyanlar arasında kesinlikle ben yokum. Onun yerine hemen her akşam, her kanalda sayıları bir elin parmağı kadar adamlar ve kadınlar tartışıyorlar. Herhangi bir konuda ne diyeceklerini bile onlar ağızlarını açmadan bilecek kadar ezberledik. Yani benim “ekran ipotekçisi” olmadığım bence kesin.
Ama ya Reis...