Bir Çin’e, bir Kandil’e...
Alo sessss… Bir ki üç, birki üç… Sesss… Sesss…Sesss…Saçmalamıyorum. Ses provası yapıyorum. Bir Çin’e, bir de Kandil’e sesleneceğim. Sesim oralardan iyi duyulsun...
Alo sessss… Bir ki üç, birki üç… Sesss… Sesss…Sesss…
Saçmalamıyorum. Ses provası yapıyorum.
Bir Çin’e, bir de Kandil’e sesleneceğim. Sesim oralardan iyi duyulsun istiyorum…
Çin’den başlayayım…
Orada kime seslendiğimi siz biliyorsunuz, o da anlar…
***
Efendi,
Giderayak Esenboğa’da konuşmuşsun. Birçok cümlenin yanı sıra şu cümlenin de altını çizdim:
“…Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir...”
Şu mide bulandırıcı, derin aşağılık duygularından kaynaklanan “entel” ya da “sözde aydın” gibi nitelemeler bizler için yabancı değil. “Sözde aydın”ı ilk cuntabaşı Evrenkullandı. Onun izinden yürüye gelenler de durmaksızın yinelediler. Dün de siz yinelemişsiniz. Sizden farklı olanlara, sizin gibi düşünmeyenlere “sözde” sıfatı yakıştırmaya ne kadar alışıksınız.
Sözlerinizi bir kere de yüksek sesle kendiniz için tekrarlayın bakalım: Sözdesiyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi…
Sizce sahici aydın, sahici siyasetçi, sahici sivil toplum örgütü temsilcisi kimlerdir ve ne yaptıkları, ne dedikleri için onlar sahicidir?..
Haydi adım Aydın diye kendimi saymayayım ama sizin sözde aydın diye nitelediklerinizin büyük çoğunluğunu tanırım. Kimi arkadaşımdır, kimi ile tanışıklığım vardır. Hemen hepsinin de ne düşündüklerini az çok bilirim. İçlerinde hiçbirinin terörü övdüğüne, terörü bir siyasal mücadele yöntemi olarak benimseyip propagandasını yaptığına tanık olmadım. Böyle yapanları da sizin şu “sözde aydın”larınız aydından saymazlar… Tıpkı öylelerini siyasetçiden saymayıp öylelerinin temsil ettiği sivil toplum örgütlerini de sivil saymadıkları gibi…
Yok siz sözde mözde gibi terimlerin ardına sığınıp tepesinde sizin oturduğunuz siyasal iktidarın Kürt sorununa ilişkin tutumunu eleştirenlere sesleniyor, sizi kınayan, sizi protesto edenleri kastediyorsanız ve onlardan hesap sormaya niyetliyseniz haberiniz olsun.
Bu ülkenin “sözde aydınları” bedel ödemesini bilirler. Hapisse hapis, işkence ise işkence, zorunlu siyasal göçmenlikse göçmenlik…