Bu budur! Kanıtı ne? Ben dedim ya işte!..
Cumhurbaşkanı Meclis’ten ve milletvekillerinin oyları ile ya da ülkedeki bütün seçmenlerin oyları ile seçilirse yürürlükte olan anayasa artık fiilen değişmiş mi olur? Bu fiili duruma uygun yeni bir anayasa...
Cumhurbaşkanı Meclis’ten ve milletvekillerinin oyları ile ya da ülkedeki bütün seçmenlerin oyları ile seçilirse yürürlükte olan anayasa artık fiilen değişmiş mi olur? Bu fiili duruma uygun yeni bir anayasa yapmak zorunlu hale mi gelir?
Saray’daki Zat bıkıp usanmadan üst paragraftaki iddiaları dillendirdi. AKP’nin tepesinde yer alıp da kendisi yerine Tayyip Erdoğan’ın düşünmesinin daha iyi olduğuna inanmış koca koca adamlar da bu iddiaları ağızları köpüre köpüre ya da ağır siyasetçi pozlarında çok derin bir gerçeği dile getiriyormuşcasına tekrarladılar; tekrarlıyorlar…
Onlar bunu ha bire yineleyedursun, daha ilk günden beri bu mantık bana pek yabancı geldi. Bugüne dek yargısına, bilgisine güvendiğim hiçbir Allah’ın kulu da bana “Yanılıyorsun. Parlamentodan seçilen cumhurbaşkanı ile halkoyuyla seçilen cumhurbaşkanı çok farklıdır” demedi.
Soruyu kestirmeden soralım:
-Cumhurbaşkanı artık Meclis’ten değil de, halkoyuyla seçilirse var olan anayasanın niye değişmesi gereksin?
Bu soruya en veciz, en “Haaa, o zaman tamam” dedirtecek cevabı AKP İstanbul il yönetiminde yer almış bir siyasetçi verdi... Üç dört yıl önceydi. Bir TV tartışma programının reklam arası sohbetiydi. Hafızamda çok taze, aynen aktarabiliyorum:
-Cumhurbaşkanı halkoyuyla seçildiyse artık yeni bir anayasal durum vardır. Bu budur ve böyledir.
-Neden? Nereden çıktı bu? Bir kanıt var mı?
-Ben dedim ya işte…
Bu cevabı alınca kalakaldım. Karşımdaki de çok ikna edici bir cevap verdiği inancıyla kostak kostak yürüyüp iskemlesine oturdu…
***
Devam edelim.
Aynı konu, aynı tuhaf mantık:
-Parlamenter sistem kötüdür. Türkiye’ye yıllar kaybettirdi. Oysa başkanlık sistemi uygulanan ülkelerde devlet maslahatı hızlı ve verimli yürür…
Peki bu nereden çıktı?
Cumhurbaşkanının devleti sembolik olarak temsil ettiği; görevinin törenlerde protokolün ilk sırasında yer almak, yasama döneminin açılışında firaklı bir konuşma yapmak ve parlamentoda kabul edilen yasaları imzalamaktan ibaret olduğu Federal Almanya’da yıllar mı kaybediliyor?
Devlet başkanı koltuğunda kraliçenin oturduğu Hollanda’da, Kral’ın oturduğu İsveç’te, İspanya’da işleyen sistemin işlemediğinin, işliyorsa bile kötü işlediğinin kanıtı filan var mı?
Galiba var ve pek kısa:
-Bu budur, öyledir çünkü Tayyip Erdoğan böyle söylüyor!..
Peki Tayyip Erdoğan anayasa, devletler hukuku, devletin yönetim sistemleri üstüne derin bir kültürü, sağlam bilgisi olan bir zat mıdır?
Bilmem?