Cuma’nın gelişi Salı’dan belli mi?

Salı günü dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlayacak anayasa değişikliği teklifinin birinci oylamasıydı. Kim “Evet, anayasa değişsin, HDP’lilerin dokunulmazlıkları...

Salı günü dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlayacak anayasa değişikliği teklifinin birinci oylamasıydı. Kim “Evet, anayasa değişsin, HDP’lilerin dokunulmazlıkları kaldırılsın, içlerinden öne çıkanlar hapse tıkılsın” oyu verdi; kim “Hayır” dedi ve hangi “tavşan bokları” çekimser oy kullandı bilmiyorum.
Merak da etmiyorum.
Sonuç ortada, anayasa değişikliğini referanduma götürmeye yetecek kadar sayıda “Evet” oyu çıktı.
Bu Saray’daki Zat’ın ince siyasal bezirgânlık hesaplarının birinci raunduydu.
Sırada haziran ayı içinde Meclis gündemine getirileceği AKP tepelerinden açıklanan “partili cumhurbaşkanlığı”nın yolunu açacak bir anayasa değişikliği var.
Partili cumhurbaşkanlığına giden yolu kimse küçümsemesin. “Yav zaten cumhurbaşkanının tarafsızlığı ilkesi kâğıt üstünde bir anayasa maddesinden ibaret. Tayyip Erdoğan bunu önce çiğnedi, şimdi de yasal güvencesini sağlamak için anayasa değişikliği istiyor” diyenler ve önemsemeyenler var. Hem de epey var.
Kazın ayağı öyle değil ama. Anayasa güvencesinde partili cumhurbaşkanlığı Tayyip Erdoğan’ın aynı zamanda AKP genel başkanlığı ve fiili başbakanlığı demek.
Yani hesap, “Türk tipi başkanlık sistemi hele gelecek yıla, belki de bir erken seçim sonrasına kalsın. O güne kadar partili cumhurbaşkanı da bal gibi idare eder”den ibaret.
Yani sonbaharda bizi iki referandum birden bekliyor:
Bir: Dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlayacak anayasa değişikliği referandumu.
Dokunulmazlıklar HDP milletvekillerinin bir bölümünün, özellikle AKP’yi zorlayanlarının (Merhaba Selahattin Demirtaş!) dokunulmazlıklarının kaldırılıp 1994’te DEP milletvekillerine yapıldığı gibi demir parmaklıklar ardına gönderilip siyasal alandan uzaklaştırılmaları demek.
Bunun olası bir erken ya da normal seçimde HDP’yi baraj altında bırakacağı hesaplanıyor. HDP baraj altında kaldığı takdirde bir avuç Kürt siyasetçi belki bağımsız olarak yine Meclis’e girebilir ama Kürt illerinin çıkaracağı milletvekillerinin gerisi (60 - 70 milletvekili) AKP listesinden seçilir.
Bu da Türk tipi başkanlık sistemine giden yolun ardına kadar açılması demek.
İki: Partili cumhurbaşkanlığına olanak sağlayacak anayasa değişikliği referandumu.
Bu da başkanlık sistemine giden yoldaki son engellerin kaldırılması demek…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.843 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.364 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.330 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.228 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.788 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar