‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’
Başlık Orhon Seyfi Orhon’un hece vezniyle yazılmış bir şiirinden. Sanırım bestelenmiş, şarkı bile olmuş. Galiba bugünlerde CHP üstüne uzun uzun konuşmaktan, ince ağır ahkâm kesmektense bu dizeyi...
Başlık Orhon Seyfi Orhon’un hece vezniyle yazılmış bir şiirinden. Sanırım bestelenmiş, şarkı bile olmuş.
Galiba bugünlerde CHP üstüne uzun uzun konuşmaktan, ince ağır ahkâm kesmektense bu dizeyi söylemek yeterli.
Son CHP Kurultayında Muharrem İnce’nin genel başkanlığa aday olmasıyla başlayan parti içi iktidar yarışı (dileyen “yarış” yerine “çekişme” de diyebilir) daha da tırmandı. Seçim sırasında İnce’nin miting meydanlarında estirdiği rüzgâr, seçim sonrası parti içi bir fırtınaya dönüştü ya da dönüşmek üzere.
Seçim kampanyası sırasında topladığı alkış ve dağıttığı umut, İnce’ye “Cumhurbaşkanlığı olmadı bari parti başkanlığı” dedirtmiş gibi. Kılıçdaroğlu ile yedikleri özel yemekten sonra söylediklerini başka türlü değerlendirmek mümkün değil.
Hatırlayın, yemekten sonra konuşan İnce, Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü kurultayı toplamasını, kurultayda kendisinin genel başkan olmasını, Kılıçdaroğlu’na da onursal genel başkanlık önerdiğini söyledi.
Siyasal dilde onursal başkanlık “Sen dönemini tamamladın, artık kızağa çekil”in kibarca söylenişidir.
Bu kadarla kalmadı. İnce’ye “Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultayı çağırmazsa ne olacağı” soruldu. İnce açık açık cevap verdi:
-Bilemiyorum kendi takdiridir. Kendisi hayır derse imza toplamayacağım. Örgüt kendisi çözecektir.
Cevabın son cümlesinin anlamı da çok açık:
CHP’de parti içi iktidar mücadelesi için kılıçlar çekilmiş…
Bunun böyle olduğu besbelli. Çünkü İnce’nin çıkışı...