Düşüncelerin tehlikeli, yasakladım!..
Bazılarınız başlığa baktı ve “Yok artık” dedi. Oysa var artık!.. Elimde kapı gibi bir mahkeme kararı var. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/6 sayılı ve 20 Ocak 2017 tarihli kararı....
Bazılarınız başlığa baktı ve “Yok artık” dedi. Oysa var artık!..
Elimde kapı gibi bir mahkeme kararı var. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/6 sayılı ve 20 Ocak 2017 tarihli kararı. Ayrıntılarını birazdan okuyacaksınız. Ancak son söyleneceği baştan söyleyeyim: Bu kararın özeti bu yazının başlığından ibarettir:
Düşünceleriniz tehlikeli, yasakladım!..
Sabahattin Önkibar bir gazeteci. Birkaç yazısını okumaktan öte bir tanışıklığım yok. Siyasal yakınlığımın olmasına ise imkân yok.
Mesleğe Türkiye gazetesinin Ankara temsilcisi olarak başlamış, Yeniçağ gazetesi durağından geçip Aydınlık gazetesine yorumcu, Ulusal Kanal’a programcı olarak demir atmış.
Yani siyasal çizgilerimiz arasında olsa olsa bir “taban tabana zıtlık”tan söz edilebilir.
Önkibar yakınlarda bir kitap yazmış: Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey.
Sizi bilmem, ama ben böyle bir kitabı bulur bulmaz alır, bir solukta okurdum. Öyle ya, MHP’nin başkanlık koltuğunda kalabilmeyi ancak Erdoğan desteği alarak ve AKP ile imam nikâhı kıyarak sağlayabilen Devlet Bahçeli ve kapalı kutu “Ülkücü Hareket” üstüne Sabahattin Önkibar’ın meslek geçmişi ve ideolojik çizgisinde birinin yazdıkları “birinci elden bilgi” bağlamında önem ve değer taşımalı.
Bir üst paragrafın ilk cümlesinde “okurum” yazmak yerine “okurdum” yazdım ve gözden kaçmasın diye siyah dizdim.
Okurdum çünkü okuyamam.
Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi henüz yayımlanmamış sadece yayımlanacağı duyurulmuş bir kitabı, yani kararı veren yargıç dahil kimsenin okumadığı bir kitabı yasakladı.
Mahkeme kararında görülüyor. Devlet Bahçeli kişilik ve MHP de tüzel kişilik olarak mahkemeye 19 Ocak 2017’de bir dilekçe vermişler.
Mahkeme de hemen ertesi gün bir karar vermiş. Duruşma tutanağından aktarıyorum:
“... İhtiyati tedbir dilekçesinin içeriğinden anlaşılacağı üzere ....... tedbir isteyen tarafın kişilik haklarının zarar görme ihtimalinin güçlü olduğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir...”