Eyy AKP Reisi, ekmeğimle oynuyorsun!..
Pek sayın AKP Reisi, Yazının başlığını yadırgama, “Bu da nerden çıktı” filan diye sorma. Sahiden ekmeğimle oynuyorsun. Bu gidişle Cumhuriyet yönetimi beni kapının önüne koyacak. Sorumlusu...
Pek sayın AKP Reisi,
Yazının başlığını yadırgama, “Bu da nerden çıktı” filan diye sorma.
Sahiden ekmeğimle oynuyorsun. Bu gidişle Cumhuriyet yönetimi beni kapının önüne koyacak. Sorumlusu değilse bile sebebi de sen olacaksın.
Anlamadın!..
Sanırım okurlar için de anlaşılması biraz zor oldu.
Açıklayayım.
Son haftada tam üç Tırmık’ta sana seslendim, hepsi de sana özel yazılar oldu.
Bugün de sana seslenirsem olmaz. Bizim meslekte dört kez üst üste aynı konuyu ya da kişiyi ele alan gazete yazarına kaş çatılır, homurdanılır, tekrarlarsa kapının yolu gösterilir.
Üstelik senin dostluk eli uzatmaya gittiğini söylediğin Yunanistan’da, Lozan’dan girip Batı Trakya’daki Türk azınlıktan çıktığın gezide devirdiğin çamlar, “O husus belki hukukta yoktur ama siyasal hukukta vardır” gibi diplomasi ve hukuk literatürüne kazandırdığın değerli fikirler var.
Gel de onları yazma değil mi?
Dahası, senin yakın dostun, ağzını açtığında bize seni hatırlatan Başkan Trump’ın barut fıçısından beter Ortadoğu’ya fırlattığı Kudüs bombası var.
Gel de yazma değil mi?
Dahanın da dahası, önümüzdeki Başkanlık seçimine tek başına girmek için HDP’den sonra CHP’yi de topun ağzına koyduğun, belediyelerden başlayıp Kılıçdaroğlu’na uzatmaya niyetlendiğin “operasyon” var...
Gel de yazma değil mi?
Ama yazmayacağım.
Bugün yine doğrudan sana sesleneceğim...
Yazıişleri’nden kaş çata...