Gazeteci satın almak / Medyayı satın almak
Satın alınmış gazeteciler vardır. Yeni değil. Oldum bittim vardır. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada vardır. Her gün, her an görev başında değillerdir. İşe yarayacakları an beklenir...
Satın alınmış gazeteciler vardır. Yeni değil. Oldum bittim vardır. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada vardır. Her gün, her an görev başında değillerdir. İşe yarayacakları an beklenir ve satın alanlardan talimat gelir, o da kolları sıvar.
Bilirdik. Biliriz.
Mesela bir büyük çevre felaketi yaşandığında, o felakete yol açan şirketin (diyelim bir petrol şirketinin) satın aldığı gazeteci, meslek hünerinin elverdiğince felaketin aslında söylendiği kadar büyük olmadığını, yol açtığı zararın kısa sürede giderilebileceğini anlatan, basılı gazete ise okurların, TV ise seyircilerin yüreğini serinletecek, içini rahatlatacak haberler, yorumlar döktürür.
Yutan yutar.
Çevre felaketi bir örnekti. İlaç, kimya, silah, inşaat, gıda, tarım, kozmetik, enerji, nükleer enerji sektörlerine, burada sayamadığım, sizin aklınıza gelebilecek her türlü sanayi sektörüne genişletin. Bankaların, büyük finans kurumlarının yolsuzluklarından başlayın, siyasal iktidarlara, yerel yönetimlere, siyasal partilere kadar uzatın.
Hepsinde satın alınmış gazetecilere rastlayabilirsiniz.
Ayrıntılara, kanıtlara meraklıysanız, mesela 2010 Nisanı’nda Meksika Körfezi’ndeki petrol arama platformundaki büyük patlamanın ve sızıntının ardından yaşanan, “Yüzyılın çevre felaketi” diye anılan olayı hatırlayın.
Japonya’da 2011 Martı’nda yaşanan Fukuşima Nükleer Santralı’nda yaşanan felaketi hatırlayın.
Çernobil’i unutmayın.
1972 Haziranı’nda yaşanan, ABD Başkanı Richard Nixon’u istifaya götüren Watergate skandalını, o büyük demokrasi suçunu hatırlayın.
Nikaragua’da karşıdevrimci çetelere sağlanan silahları unutmayın...