Hamam mı değişecek tellaklar mı?
Büyük kurultay öncesi, sırası ve sonrasında yine birkaç Tırmık yazmak nasıl olsa zorunlu. O yüzden şimdilik CHP’ye demir atmış, pehlivan tefrikasına dönmüşTırmık’lara iki...
Büyük kurultay öncesi, sırası ve sonrasında yine birkaç Tırmık yazmak nasıl olsa zorunlu. O yüzden şimdilik CHP’ye demir atmış, pehlivan tefrikasına dönmüşTırmık’lara iki haftalık bir ara verelim.
CHP’de mahalle kongreleri çoktan bitti. Hemen hepsinde blog liste denen seçim yöntemi uygulandı. Yani kazanan kendi takımıyla birlikte kazandı.
İlçe kongreleri de çoktan bitti. Hemen hepsinde yine blog liste yöntemi yeğlendi. Yani kazanan kendi takımıyla…
İl kongreleri de bitti. Hemen hepsinde yine blog liste yöntemi yeğlendi. Yani kazanan kendi takımıyla…
Şimdi CHP, büyük kurultaya hazırlanıyor. Orada çarşaf liste mi yeğlenecek, blog liste mi bilemiyorum. Ancak mahalle, ilçe ve il kongrelerinde blog liste yeğlendikten sonra “Kurultay’da seçimler çarşaf liste ile olsa ne olur, olmasa ne olur” diye sorsam haksızlık mı etmiş olacağım?
Başka türlü sorayım: 93 yaşına girmiş, neredeyse 50 yıldır sosyal demokratlaşma çabası içinde gitgeller çizen CHP’nin sorunu kişiler mi, ilkeler mi?
“Eski hamam eski tas, sadece bazı tellaklar değişti” dedirtecek bir kurultay mı yaşayacağız yoksa sahici bir sosyal demokrat parti yönünde bir sıçramaya mı?
Göreceğiz…
***
Yüzde 25’lik bir seçmen kitlesinin ötesine geçemeyen (bir zamanlar yüzde 42’yi bulduğunu unutmayın) CHP’yi kişi ve kişiler mi kurtaracak, yoksa ilkeler, sosyal politikalar ve ideolojik çizginin netleşmesi mi?
“Abi bu CHP’den ne köy olur, ne kasaba. CHP bitmedikçe bu memlekette gerçek ve iktidar seçeneği oluşturabilecek bir muhalefet mümkün olmayacak” cümlesi pek yaygın. Hele son günlerde iyiden iyiye yaygınlaştı.
Böyle bir cümle kurup arkaya yaslanmak kolay.