İki yıl önce dün
İki yıl önce dün, bir darbe girişimi oldu. Ordunun, özellikle de 1. Ordu gibi darbelerde kilit önem taşıyan askeri güçlerin desteğini alamadı ve başarısız kaldı. Ondan sonra olup bitenleri biliyorsunuz. Zaten...
İki yıl önce dün, bir darbe girişimi oldu. Ordunun, özellikle de 1. Ordu gibi darbelerde kilit önem taşıyan askeri güçlerin desteğini alamadı ve başarısız kaldı.
Ondan sonra olup bitenleri biliyorsunuz. Zaten darbe girişimi gecesinden bugüne kadar olup biteni saymaya ve kısa da olsa ayrıntılamaya kalksam bugünkü gazetenin 50-60 sayfa çıkması gerekir.
Yani geçelim.
Darbe gecesinden bugüne cevapsız kalan soruları da mecburen geçelim.
Geçelim, çünkü doğru cevapları bilmiyoruz. Öyle araştırmacı gazetecilik çabasıyla filan gün yüzüne çıkarılacak gibi de değil.
Ama bir soru daha var. Darbenin ikinci yıldönümünde de açık seçik cevaplanmamış bir soru:
Eskinin Cemaat’inin, bugünün FETÖ’sünün yıllar ve yıllar boyu vitrininde duranlar, darbe girişimine ilişkin ne diyorlar?
Vitrinde duranlar derken FETÖ’nün gazetelerinde yazanları, televizyonlarında program yapanları filan kastetmiyorum.
Vitrindekiler derken o zamanlar “Cemaat”in sözcüsü gibi ortalıkta olanları kastediyorum. Haber kanallarında (Cemaat’in kanallarında değil, bildiğimiz ana akım haber kanallarında) tartışma programlarına katılırlardı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı adlı kuruluşta yönetici, sözcü konumundaydılar. Abant Konferansları’nın hazırlığında görev alırlar, davetli listeleri hazırlarlar; toplantılar sırasında da “ev sahibi” gibi davranır, konukları karşılarlardı. Cemaat’tan olmadıkları besbelli akademisyenleri, gazetecileri, siyasetçileri, işadamlarını dış gezilere davet ederler; dış gezilerde de davet sahibi olarak her şeyle ilgilenirlerdi.
Sonuncu Abant Konferansı’nda v...