Madem anayasada hukuk devleti yazıyor…
Şırnak’ta polis zırhlı aracının arkasına iple bağlanmış cesedi onlarca metre sürüklenerek çekilen Hacı Lokman Birlik’le ilgili onlarca yazı yazıldı, söz söylendi. Bana en dokunanı...
Şırnak’ta polis zırhlı aracının arkasına iple bağlanmış cesedi onlarca metre sürüklenerek çekilen Hacı Lokman Birlik’le ilgili onlarca yazı yazıldı, söz söylendi. Bana en dokunanı ağabeyi Mehmet Birlik’ten geldi:
- Onu en sevdiğim yerinden, gülüşünden vurdular. Beni en çok acıtan bu.
Bir insan gülüşünden vurulur mu?
Bak, vurulurmuş zahir!..
Yine de bana böylesine dokunan bir ölüm, böylesine bir vahşet üstüne yazmayacağım. Keza AKP medyasının ağır topu sayılan Sabah’ın, Hacı Lokman Birlik’in ayakları bağlı cesedinin zırhlı aracın arkasından boynundaki iple sürüklenmesini “Terörle mücadelede rutin uygulama” diye açıklayıp birinci sayfa haberi yapmasından duyduğum derin mesleki utanç ve insani tiksinti üstüne de yazmayacağım.
***
Buna karşılık okuru bıktırma pahasına hukuk devletini savunmaktan geri kalmayacağım.
Tırmık’ta birkaç kez yazıldı, vurgulandı. Yineleyeceğim.
Devlet, terörü siyasal mücadele yöntemi olarak seçmiş örgütlerle mücadele eder. Zaten o örgütler de böylesi bir mücadeleyi seçmiş, o amaçla kurulmuşlardır. Ancak bu mücadelede devlet yine de ve ille de hukukun sınırları içinde kalmak yükümündedir. Aksi takdirde hukuk devleti olmaktan çıkmış, terör uygulayan devletkonumuna geçmiş demektir.