Mutlaka gitsin - Sakın gitmesin
“Şu AKP, hele hele şu Tayyip gitsin de nasıl giderse gitsin” diyenler var mı? Oh-hooooo, hem de sürüsüne bereket. Hem de çeşit çeşit…Mesela kıçını bilgisayar...
“Şu AKP, hele hele şu Tayyip gitsin de nasıl giderse gitsin” diyenler var mı?
Oh-hooooo, hem de sürüsüne bereket.
Hem de çeşit çeşit…
Mesela kıçını bilgisayar masasından, gözünü cep telefonundan ayırmadan, bütün siyasal etkinliğini tweet atmakla ya da Facebook’ta mesaj döktürmekle sınırlamışlar var. Alanlara çıkmaya, sesini sanal dünyada değil bu dünyanın sert koşullarında yükseltmeye yanaşmıyorlar. Ama o yolla ne Tayyip Erdoğan’dan ne de AKP iktidarından kurtulmak mümkün.
O zaman gelsin işin kolayı: “Tayyip gitsin de nasıl giderse gitsin” diyorlar ve kendileri dışında bazı güçlerden medet umuyorlar. O güçlerin nasıl kanlı, nasıl acımasız ve nasıl halk düşmanı bir düzen getireceğini kanıtlayan geçmiş darbe günlerini unutmayı yeğliyorlar.
Mesela kimileri demokrasiyi bir ayak bağı, hatta katlanılması zor bir bela olarak görüyorlar. O zaman zaten demokrasi denen bela yoluyla iktidara gelmiş olan Tayyip Erdoğan’dan ve AKP’den kurtulmanın yolu basit: Yaşasın darbe…
Yani çeşitli ideolojik görüşlerden, siyasal tercihlerden gelip “Şu Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin” diyen demokratik mücadele tembeli kesimler var.
Bunlar demokrasi için birer asalak. Demokrasinin gelişip derinleşmesi için çaba göstermek onlara uzak. Demokratlıkları ancak kendi istedikleri siyasal iktidara geliyorsa koşuluna bağlı.
***
Bu madalyonun bir yüzü. Bir de öteki yüzü var.
O yüz çok daha tehlikeli, çok daha kıyıcı ve çok daha militan.
“Siyasal İslam”dan söz ediyorum. Dilerseniz “Tarikatlar, cemaatlar iktidarı” da diyebilirsiniz.