PKK 2016 ve 2013 Newroz Bildirisi
Bir hafta sonra bugün Newroz. (Evet, W ile yazdım. “Ama Aydın Engin Türk alfabesinde Wyok” diyenler olacak. Evet, biliyorum. Ama W, Q, X harfleri de olsa iyi olur. Kürt yurttaşlarımızla ayrı alfabeler kullanmak zorunda kalmayız)....
Bir hafta sonra bugün Newroz. (Evet, W ile yazdım. “Ama Aydın Engin Türk alfabesinde Wyok” diyenler olacak. Evet, biliyorum. Ama W, Q, X harfleri de olsa iyi olur. Kürt yurttaşlarımızla ayrı alfabeler kullanmak zorunda kalmayız).
Şimdi bir hafta sonraya değil, üç yıl önceye gidelim.
2013 Newroz’una…
O gün orada Öcalan’ın İmralı’dan yolladığı bir mektup okundu. Bir mektuptan çok, ama çok öte anlamlar taşıyan bir metin, bir manifesto’ydu.
O manifestonun en can alıcı bölümünü alıntılayacağım:
“…Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor; demokratik hakları, özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor…… Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun noktasına geldik.”
Bu ve bu paragrafı destekleyen, açımlayan cümlelerden örülmüş Newroz Mektubu’nu kimimiz Diyarbakır’da yüz binlerin el ele tutuşup, omuz omuza verdiği Newroz Meydanı’nda dinledik, kimimiz haber kanallarının canlı yayınında TV ekranlarından…
Bilinci milliyetçi yargı ve önyargılarla kirlenmiş bir kesimi saymazsak, ki saymayalım, bütün ülkede kanlı günlerin geride kalacağı, Türk ya da Kürt gencecik yurttaşlarımızı tabutlara uzandıran savaşın biteceği umutları yeşerdi.
İmralı’da yazılan, Diyarbakır’da umut ve sevinç gözyaşları ile benimsenen Newroz Mektubu, Kandil’de de yankılandı.