Reis gerginlikten besleniyor
En sonuncusunu iki gün önce yaşadık. Uluslararası itibarı çok yüksek insan hakları savunucusu örgütlerin temsilcileri Büyükada’da bir otel salonunda kendi aralarında bir çalışma oturumu...
En sonuncusunu iki gün önce yaşadık. Uluslararası itibarı çok yüksek insan hakları savunucusu örgütlerin temsilcileri Büyükada’da bir otel salonunda kendi aralarında bir çalışma oturumu düzenlemişlerdi. Ergenekon davaları sırasında tanıştığımız “gizli tanık”a AKP yargısı bir de “gizli muhbir” ekledi ve 10 hak savunucusu bir gizli muhbirin ihbarı ile önce gözaltına alındı, ardından adını polisin de, savcının da, yargıcın da söyleyemediği (çünkü yoktu) bir terör örgütüne yardım suçundan 6’sı tutuklanıp cezaevine kondu.
Zaten AKP Reis’i tutuklama kararından birkaç gün önce ilan etmiş, yargıç olmuş, hüküm kesmiş, Büyükada’da bir otel odasında 15 Temmuz darbesi benzeri bir hazırlık için bir araya gelindiğini ilan etmişti.
Yargı sadece kesilmiş hükmü resmiyete kavuşturdu.
Ben dahil pek çok kişi “AKP yargısı bir eşik daha aştı” dedi.
Peki, daha kaç eşik var önümüzde?
Bence çok var.
Kimi iyimserler “Artık bundan sonrası olamaz. Bu gidişin gidiş olmadığınıAKP’liler de, hatta onların Reis’i de anlayacaktır” demekteler.
Yanılıyorlar.
Aşılan eşiklere eşikler eklemek AKP Reis’inin bilinçli tercihi. AKP Reis’i gerginlikten besleniyor, gerginliği tırmandırabildiği kadar tırmandırmaya kararlı. Yargı, yasama ve yürütme erklerini elinde tutabilmeyi, yani hastalıklı bir tutkuyla sarıldığı iktidarı sürdürebilmesini bu yolla sağlayacağına ilişkin sarsılmaz bir inancı ve kararlılığı var.
İktidarını pekiştirmek için gerginliğin etkili ve elverişli bir araç olduğuna inanmakta.