Reis’in kıraathanelerinde pineklemek...
Farkındasınız değil mi?AKP Reisi’nin lafı bitti. Köprü, duble yol, çılgın proje, AVM, üni versite niyetine “yüksek lise” bile olama yan okullar falan filan derken söyleyecek sözü, seçmenlerin...
Farkındasınız değil mi?AKP Reisi’nin lafı bitti. Köprü, duble yol, çılgın proje, AVM, üni versite niyetine “yüksek lise” bile olama yan okullar falan filan derken söyleyecek sözü, seçmenlerin gönlünü çelebilecek önerisi, vaadi kalmadı.
Reis kıraathaneye düştü.
Osmanlıcadan kırma “kıraathane” sözcüğü, arı dile “okuma evi” diye çevrilebilir.
Kahvehaneye gitmek tembellik, boş oturmak gibi olumsuz çağrışımlar yaptığı, algı yarattığı için kıraathane deyimi icat edilmiş.
Benim çocukluğumda her kahveha nede göstermelik de olsa bir iki gazete bulundurulması adeta bir yasa gereğiydi. Abartıp kahvehanesinin duvarlarından birine kitap rafı konduranlar bile görmüş lüğüm var.
Ama ilaç için, o “kıraathane”lerde bir ki tap okuyan görmüşlüğüm yok. Üniversite öğrenciliğimde İstanbul Tepebaşı’ndaki ünlü “Kanunuesasi kıraathanesinde” de bu böyleydi, çocukluğumda, Öde miş Meyhane Boğazı’ndaki “Apti’nin Kıraathanesi”nde de...
***
Resmi verilere göre (Dikkat: Resmi dedim, gerçek değil) işsizlik oranı yüzde 10.8, genç nüfusta yüzde 21.2, üniversite diplomalı genç nüfusta yüzde 26’nın da üstünde.
Peki bu işsiz kitlesi gün boyu, akşam, hatta gece boyu nerede ne yapıyor dersiniz?
Az mı duyduk:
- Yav o ne yapıyor?
- Hiiç, ne yapsın garibim. İşsiz. İş bulamıyor, kahve köşelerinde pinekliyor...
Oysa Reis’in cevabı da, teşhisi de farklı: Ne yazık ki ülkemizde yeteri kadar “kıraathane” yok(muş). O...