Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?
Yazının başlığı bir soru cümlesi. Ancak soru okurlara yöneltilmiyor. Silivri Cezaevi tutuklularından Osman Kavala’nın dosyasını elinde tutan, iddianameyi yazmakla yükümlü ve görevli savcıya sesleniyor. O...
Yazının başlığı bir soru cümlesi. Ancak soru okurlara yöneltilmiyor. Silivri Cezaevi tutuklularından Osman Kavala’nın dosyasını elinde tutan, iddianameyi yazmakla yükümlü ve görevli savcıya sesleniyor.
O savcının adını bilmiyorum. Öğrenmek için kılımı kıpırdatmaya da gerek duymuyorum. Beni, o koltukta oturan, masasında Osman Kavala dosyası duran, hukuk eğitimi görmüş olması gereken zatın kimliği, kişiliği ilgilendirmiyor.
Ancak ona yönelttiğim sorunun cevabını dehşetli merak ediyorum.
Osman Kavala arkadaşımın tutukluluğu dokuzuncu ayı devirdi, onuncu aydan gün yemeye başladı. Dokuz aydır Kavala dosyasının sorumlusu ve yükümlüsü savcı (kadınsa “hanım”, erkekse “efendi”) iddianameyi yazmadı. Osman Kavala, eşi, bencileyin dostları, arkadaşları, Türkiye’de demokrasi ve hukuk sorunlarını kendine dert edinmiş erkek ve kadınlar Osman Kavala’nın ne ile suçlandığını, dokuz ay boyunca iddianame yazılmadan hapiste tutulmasını gerektirecek ne gibi suçlar işlediğini bilmek istiyorlar…
***
Soruşturma savcısı şunu bilmelidir: Bu Tırmık Osman Kavala’yı aklamak amacıyla yazılmıyor. Tam tersine savcıya yardım etmeyi amaçlıyor.
Öyle ya ortada dokuz aydır bir iddianameyi yazmayan bir savcı var. “Tembelliğinden böyle yapıyor” demem. Hâşâ, AKP iktidarında bir savcının tembellik yapacağına kim inanır?
Ama belki savcının iddianamesine koyacağı suçları ve iddianamede mutlaka bulunması gereken kanıtları derleyip toparlamakta zorluğu vardır.
Bak, bu mümkün. Öyleyse yardımcı olayım.
***
Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı, 1 Kasım 2017’de de tutuklandı. O zamanlar AKP Genel Başkanı, AKP’nin Reisi ve Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ekim 2017’de, yani Kavala’nın gözaltına alınmasından sadece 6 gün sonra partisinin grubunda konuştu. O konuşmadan alıntılıyorum:
“…Türkiye’nin Soros’unun havası çıktı ortaya. Bağlantıları çıktı ortaya. Ya siz kime neyi yutturuyorsunuz? Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz aynı kişi. Bakıyorsunuz belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunu görüyorsunuz…”
Vay be… Daha başka kanıta ihtiyaç kalır mı? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bunu diyorsa mutlaka somut bilgilere, sağlam kanıtlara dayanıyordur.
Demek ki bazı ülkelerde serbest piyasa ekonomisinin uygulanması için ayaklanma kışkırtan kara ünlü George Soros ile bizim Osman Kavala’nın gizli ve karanlık bağlantıları varmış.
(Şey… Türkiye 38 yıldır hele hele AKP’nin iktidara geldiği 16 yıldır zaten serbest piyasa ekonomisinin çok sadık bir uygulayıcısı. Ama olsun. Belki daha serbest piyasa ekonomisi için Osman Kavala, Soros ile el ele vermiştir. Koskoca Cumhurbaşkanı yanılacak değil ya!..)
Devam edelim: Erdoğan söylüyor, Osman Kavala belli yerlere kaynak aktarıyormuş
Doğru. O belli yerleri ben de biliyorum. Mesela Anadolu Kültür gibi bu ülkenin yüz akı bir sivil kültür girişimine sahiden kaynak aktarıyor. Sonra çok saygın yayın kuruluşu İletişim’in kuruluşunda da Osman Kavala’nın katkısı çok önemliydi. “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemini örgütleyen Yurttaş Girişimi’nde de Osman Kavala karınca kararınca katkıda bulundu.
Bitmedi. Taksim olaylarının (yani Gezi Direnişi’nin) arkasında da Osman Kavala varmış. Hatta AKP medyasına göre Gezi Direnişi’nin finans kaynağı da Osman Kavala imiş.
(Şey… Gezi Direnişi’ne katılanların neden bir finansmana yani paraya ihtiyacı vardı ki? Biber gazına karşı süt, su, ayran filan almak için mi dersiniz?)
Erdoğan medyası döndüre döndüre yayımladı. Bugünlerde Osman Kavala gibi hapiste volta atan Selahattin Demirtaş’ın dillendirdiği “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganını da meğer Osman Kavala bulmuş.
(Şey… Demirtaş’ın mizahı ve yaratıcılığı biliniyor. Benim tanıdığım Osman Kavala bu alanda pek namlı biri değildir. Ama boş verin. Koskoca Erdoğan yanılmış olamaz değil mi?)
***