Savaş bakanlığı yok savunma bakanlığı var...
Rusya’nın “oligark”ı Wladimir Putin her ne kadar “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Ankara’ya geliyor” diye sunulduysa da tek bir günde az görülen bir siyasi tur atıp Suriye’de...
Rusya’nın “oligark”ı Wladimir Putin her ne kadar “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Ankara’ya geliyor” diye sunulduysa da tek bir günde az görülen bir siyasi tur atıp Suriye’de Beşşar Esad’la, Mısır’da Sisi ile “bir şeyleri” bağladıktan sonra akşama doğru Ankara’ya uğradı.
Ankara’da “ne bağladı” tam olarak bilmiyoruz.
Resmi ve yarı resmi açıklamalardan anlaşılan, Suriye konusunda “Tamam, tamam, Suriye’de toplanacak Ulusal Kongre’ye PYD katılmasın başka Kürtler olsun” deyip “başka” Kürtlerin kim olduğunu gargaraya getiren bir formül bulup göz boyadı. Nükleer santral sorununda da anlaşılan yol alınmış.
Veee S400 füzeleri...
Nihayet anlaşmaya varılmış, askeri bürokratlarla liderler arasındaki ufak tefek teknik pürüzler çözülmüş.
Böylece Erdoğan, ABD’ye ve hele AB’ye dönüp “Bakın, beni böyle eleştirmeye, hatta itip kakmaya devam ederseniz kimle kol kola gireceğimi görüyorsunuz değil mi” postasını koyma şansı edindi.
Putin ise Ortadoğu’da belirleyici güç olma yolunda okkalı bir adım daha attı.
Bunlar benim aklımın ermediği konular. Oturup önemli gazete yazarları gibi analizler döktüremem. Sadece artık neredeyse haftalık rutine dönüşmüş “Erdoğan
– Putin buluşmaları”nın sonuncusundan anladıklarımı sizlerle paylaştım...
***
“Anladıklarım” dedim ama S400 füzeleri için “anlamadığım” demem gerek...
Biz niye 5-6 yüz kilometre menzilli füzeler almak istiyoruz?