Tutuksuz da yargılanamazlar!
Başbakan bir TV kanalında konuştu. Konu ağırlıklı olarak iki arkadaşımızın, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları. Dikkat! Yargılanmaları değil...
Başbakan bir TV kanalında konuştu. Konu ağırlıklı olarak iki arkadaşımızın, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları. Dikkat! Yargılanmaları değil tutuklanmaları.
Başbakan’ın bütün vurgusu tutuklama kararının yanlış olduğu. Böylece altı ay kadar önce gözlerinden şimşekler saçarak, öfkeden sesi çatallanarak “Bunun hesabını o gazeteden soracağıııııızzz” diye kükreyen “büyük şef” Tayyip Erdoğan’dan farklı olarak kendisinin hakka, hukuka ne kadar saygılı olduğunu çaktırmadan göstermiş oluyordu.
Tabii bu ince manevrayı yiyip yutanlara göstermiş oluyordu.
Bakın ne dedi:
“Basın faaliyeti olarak yapılanlarla basın faaliyeti dışına çıkan unsurlar arasındakiince çizgi görülmeli. Can Dündar’ın açıklamalarına baktığımızda basın faaliyetinindışına çıkarak yapma çabası var. Yaşananlar komplodur. Dündar bunları yayımlayarak devlet sırrını ifşa etmiştir, bu süreçte tutuksuz yargılama olması gerektiğini düşünüyorum.”
Neresinden tutacaksınız bu mantığın?
Başbakan “Can Dündar’ın açıklamalarına baktığımızda…” demiş. İyi de Can Dündar siyasetçi mi ki demeç verip açıklama yapsın? O ele geçirdiği bir haberi aldıCumhuriyet’in manşetine taşıdı. Hepsi o kadar.
Başbakan “basın faaliyetinin dışına çıkarak yapma çabası var” diye devam etmiş.Basın faaliyetinin dışına çıkma dediği noktayı da açıklamış da. Bakın ne demiş:
“Dündar ve Gül’e yayımladıkları doneleri o hain çete verdi. Bundan dolayı şerefmadalyasından bahsedilemez…”
Yav Başbakan bey kardeşim! Bizim arkadaş şeref madalyası derken “Bu tutuklamakararı benim için bir şeref madalyasıdır” dedi. Yoksa “Bakın ne biçim habercilikyaptım” diye övünüp madalya filan sözü etmedi.
Haaa “O belge ve bilgileri nasıl aldı” diye soracak olursanız…
Sormayın. Bizim mesleğin altın kuralıdır: Kaynak açıklanmaz. Açıklanırsa bir başka olayda hiçbir kaynak güvenip size açılmaz…