5 mesele: Eğitim ve aile
Önceki yazımda Türkiye’nin 5 büyük meselesinden 5’incisinin “istikamet” olduğunu, Cumhuriyetle birlikte Türkiye’ye bir istikamet dayatıldığını, bunun topluma dar gelen bir elbise olduğunu...
Önceki yazımda Türkiye’nin 5 büyük meselesinden 5’incisinin “istikamet” olduğunu, Cumhuriyetle birlikte Türkiye’ye bir istikamet dayatıldığını, bunun topluma dar gelen bir elbise olduğunu yazmıştım.
Kemalizm, topluma deli gömleği giydirmek için eğitimi kullandı. Bir modern zaman icadı olan yaygın eğitimin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada esas amacı da zaten itaatkâr, kolay ikna edilebilir, üretime ve tüketime programlandırılmış birey yetiştirmek değil midir? Kemalizm işte bu aracı kendi ideolojisini yerleştirmek için devreye aldı.
Bugün bile Türkiye’nin dindar/muhafazakâr kesimi “cahillikle” itham edilir. Oysa Türkiye’de bu kesim Kemalist eğitimin etkisini (en azından köyüne gelen öğretmende) görmüş, özellikle Köy Enstitüleri’nin yıkıcı etkisi karşısında büyük bir hikmet ve basiretle modernist eğitime direnmiş, ancak cahil kalmamak için de kendi alternatiflerini üretmişti. Medreseler, Kur’an kursları, sonradan imam-hatipler, cemaat ve tarikatların eğitim mekanizmaları okullardan fazla rağbet görmüştü.
Modernist eğitimle toplum Demokrat Parti döneminde kısmen barıştılar. Asıl barışma, hatta kucaklaşma ise 2002’den itibaren AK Parti Hükümetleri döneminde...