Aday adaylarına tavsiyeler…
24 Haziran’da seçim var. Hayırlı olsun. siyasete girecek aday adaylarının yürekleri çoktan kıpır kıpır etmeye başladı. İşin teori ve pratiğinde az da olsa tecrübe edinmiş bir siyasetçi olarak...
24 Haziran’da seçim var. Hayırlı olsun. siyasete girecek aday adaylarının yürekleri çoktan kıpır kıpır etmeye başladı. İşin teori ve pratiğinde az da olsa tecrübe edinmiş bir siyasetçi olarak her biri birer külçe altın değerindeki tavsiyelerimi aday adaylarıyla paylaşmayı mesuliyet addettim. Buyurunuz:
* İlk olarak siyasete neden girdiğinizi anlaşılır bir şekilde izah edin. Vatan, millet, hizmet gibi hamasi kavramlara hiç başvurmayın. Siyasete girmeyi siz talep etmediniz, sizi ittiler. “Ben aslında siyasete girmeyecektim ama halk istiyor” diyebilirsiniz. “Yeni sistemde artık nitelikli siyasetçilere ihtiyaç var” ya da “siyaset bize ihtiyaç duydu” gerekçelerini de kullanabilirsiniz. “Genel Başkan istedi, çok ısrar etti, kıramadım” şeklindeki gerekçe daha vurucu bir etki oluşturabilir.
* Siyasette “görünür” olmak hayati derecede önemlidir. Bir ortama girdiğinizde ilk olarak objektiflerin açısını hesaplayın. Objektiflerin odaklandığı biri varsa, onun sol omuz arkasında konumlanın. En öne geçmek için önünüze geleni çiğneyebilir, omuz vurarak saf dışı bırakabilir, önünüzdekini tutup kenara atabilirsiniz. Protokol koltuklarını gözünüze kestirin ve vinç gelse kaldıramayacak gibi oturun.
* Siyasette her zaman “görünür” olmak da iyi değildir. Eğer kavga, dövüş, mücadele, risk varsa kimseye hissettirmeden ortadan kaybolun. Böyle zamanlarda önlerde olup yüzünüzü eskitmeyin. Kavganın sonunda zafer varsa herkesi kenara iteleyip muzaffer komutan edasıyla en öne geçin.
* Aday adaylığı bir unvan değildir. Ne olur isminizin altında “aday adayı” yazan parti logolu kartvizitler bastırmayın.
* Partilerin kurumsal kimlikleri vardır. Kafanıza göre slogan belirlemeyin, afiş, broşür bastırmayın. Siyasi maceranızı başlamadan bitirmeyin.