Aman dikkat!
Milli İstihbarat Teşkilatı yine çok başarılı bir operasyona imza attı. 2013 yılında Reyhanlı’daki katliamı planlayan Yusuf Nazik isimli katil, Suriye’nin Lazkiye şehrinden alındı ve Türkiye’ye...
Milli İstihbarat Teşkilatı yine çok başarılı bir operasyona imza attı. 2013 yılında Reyhanlı’daki katliamı planlayan Yusuf Nazik isimli katil, Suriye’nin Lazkiye şehrinden alındı ve Türkiye’ye getirilip yargıya teslim edildi. Terörist, ilk ifadesinde Reyhanlı Saldırısı’nın planlayıcısı olduğunu ve bunu Suriye İstihbaratı’yla yaptığını itiraf etti.
Reyhanlı Saldırısı günlerini hatırlıyor muyuz?
Saldırı 11 Mayıs 2013 tarihinde yapılmış, Reyhanlı’da 53 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. İlginç olan şu ki, katliam duyulur duyulmaz, daha ne olduğu bile anlaşılmadan, belli çevreler Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirmeye, Reyhanlı ve Hatay başta olmak üzere ülke genelinde hassasiyetleri kaşımaya başlamışlardı. Bundan da ilginç olan, CHP, HDP, FETÖ ve onlarla birlikte hareket eden medya ve sosyal medya, “Saldırının El Kaide tarafından yapıldığını, Türkiye’nin El Kaide’yi desteklediğini, MİT’in de saldırıyı önceden bildiği halde bir şey yapmadığını” ısrarla ve tekrar tekrar dile getirdiler. Güvenlik birimleri olayı çözdüler, çok sayıda zanlıyı yakaladılar, saldırının Mihraç Ural tarafından Suriye İstihbaratı’yla yapıldığını belgelediler. Ama bu gerçekler, CHP, HDP, onlara ve FETÖ’ye yakın algı operasyonu merkezlerini elbette “ikna” edemedi.
CHP, HDP ve FETÖ’nün ortak algı operasyonu neticesinde hem ülke içinde, hem uluslararası çevrelerde, Reyhanlı Saldırısı’na ilişkin 2 yalan tüm hakikati bastırdı: Birincisi, Türkiye El Kaide’yi destekliyor; ikincisi, MİT başarısız.
Reyhanlı Saldırısı’nın öncesinde Hakan Fidan’ın tutuklanması girişimi vardı. Reyhanlı Saldırısı’nın hemen ardından Gezi Olayları’nı, 17/25 Aralık Darbe Girişimi’ni, MİT TIR’ları hadiselerini yaşadık.
15 Temmuz 2016’dan geriye, 7 Şubat 2012 krizine kadar yaşanan birçok hadise, bir zincirin halkaları gibi birbiriyle ilişkili ve aynı maksada hizmet ediyorlar. Bu ihanet çarkında FETÖ’nün başrol oynadığını biliyoruz. Ancak, CHP ve HDP’nin, “sol” görünümlü medya ve algı operasyonu merkezlerinin, bu kanlı zincirde aldıkları açık roller dikkatten kaçmasın.