Ayrıldık ama kopmadık
Batılılar, Osmanlı Devleti’ni oluşturan unsurları dağıttılar ama aramızdaki bağı koparamadılar. Balkanlar’ı, Filistin’i, Suriye’yi ve Irak’ı Anadolu’dan ayırarak, birliğimizi...
Batılılar, Osmanlı Devleti’ni oluşturan unsurları dağıttılar ama aramızdaki bağı koparamadılar. Balkanlar’ı, Filistin’i, Suriye’yi ve Irak’ı Anadolu’dan ayırarak, birliğimizi bozdular ama muhabbetimizi bitiremediler.
Bugün aramızda bir takım sınırlar olabilir, kâğıt üzerinde ayrı da olabiliriz. Fakat bizim için İstanbul ile Kudüs’ün, İzmir ile Novi Pazar’ın, Bursa ile Bağdat’ın, Sakarya ile Saraybosna’nın, Şanlıurfa ile Şam’ın, Konya ile Üsküp’ün, Edirne ile Kahire’nin, Kastamonu ile Prizren’in farkı yok. Yüreklerimiz hâlâ birlikte atıyor.
Filistinli ya da Iraklı zulme maruz kaldığında, o zulmü kendimize yapılmış sayıyoruz. Aynı duyarlılığı, zamanında, Boşnaklar, Arnavutlar ve Çeçenler için de göstermiştik.
İçinde bulunduğumuz dönem, bize; dünyanın her yerindeki garipleri, yetimleri ve mazlumları, her zamankinden daha fazla koruma ve kollama mecburiyeti getiriyor. Çünkü bir zamanlar birbirlerini doğrayan Hıristiyanlar ve Yahudiler, bugün, birleşip Müslümanları hedef alıyorlar. O da yetmiyor, içimizden zalimler ve katiller devşiriyorlar.
Bir yandan İslam beldelerini işgal ediyor, diğer yandan içlerindeki Müslümanları ötekileştiriyorlar. Hatta, mümkün olduğunca, sınırlarından içeri sokmuyorlar.