Yazıktır, günahtır!
Ortak dert, müşterek şikâyet: Dünyanın dibi içimize çöktü. Fanilik duygusundan koptuk. Merhametten, insaftan uzaklaştık. Zalim olduk. Zalimliğin farklı yolları / yöntemleri olsa da, sonuçta hepsi...
Ortak dert, müşterek şikâyet: Dünyanın dibi içimize çöktü. Fanilik duygusundan koptuk. Merhametten, insaftan uzaklaştık. Zalim olduk. Zalimliğin farklı yolları / yöntemleri olsa da, sonuçta hepsi aynı yere varıyor: Acımasızlık.
Dünya acımasız, diyorlar. Hayır, öyle değil. Asıl acımasız olan, bunu söyleyenlerdir. Evet, insanlar. İnsanın, sadece acısı değil, acımasızlığı da üzüntü veriyor.
Kabul edelim veya etmeyelim: İnsanın belki de en acımasız olduğu zamanlardayız. Acımasız insanlarla beraber, acı dolu zamanlar.
Ne yazık ki, acının ve acımasızlığın örnekleri her geçen gün çoğalıyor. Tahammül sınırını aşan sayısız alçaklıklar.
Şeytanın aklı iyiliğe, güzelliğe çalışmaz. Kötülük için yeni yöntemler geliştiriyorlar. Merhamet insanlığın kalbidir. Onu kaybeden, insanlığını da kaybeder, acımasız olur. Merhamet, artık garip kaldı.